Çok önemli bir asırda yaşadık, yaşıyoruz. 20. asrın başına kadar bütün insanlık tarihinde bir cihan harbi yoktur. 20. asır ise insanlığa iki cihan harbi yaşattı. Hiçbir şekilde kötülüğe, vahşete doymadı. Kötülük cephesi kabarmaya devam ediyor. Kötülük, taşkındır, seldir, afettir; bütün insanlığın sonunu getirebilir. İyilik yatağını bulan ırmaktır. Nefsin çıkarına esir düşmek zulüm doğurur. Kötülük karşısında vicdan, “Böyle olmaması lazımdır” der. Vicdanı karanlıktan kurtaracak imkân, iman ve ahlaktır. İlk insan ve ilk peygamber Hz. Adem’in ümmetinden başlayan geçmiş iyilerle bütünleşerek, İslam’ın tek bir harfi bile değişmeyen temel metniyle ufku aydınlatıp, çıkarcılığın doyumsuz batağından kurtulmalıyız. İnsani yücelik, iyilikle başladı. İyilikle bitmeli. Ömrün son deminde bir meyve ağacı dikmek bile olsa, hiçbir iyiliği küçük görmeden, fedakârlıkla gayret etme sorumluluğu vardır. Büyük vuslat yolunda, yaşın kemale erdiği, salgının araya mesafe ve imkânsızlıklar koyduğu bir dönemde, her zaman yanımda gördüğüm dostlarımın, milletimin, köyümün ve kentimin, şahsen tanımamış da olsam hiç ayrı düşmediğim dünyadaki kardeş ve arkadaşlarımın, iman ve ahlak sahibi insanlığın öğüt ve hikmetli sözlerinden, hayatlarından hilalin aydınlığında ibretler aldık. Her iyiliğe teşekkür borç olur.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)