Herkes İyi İnsan Olabilir İnsan Değişken Bir Varlıktır
Tanıtım Bülteni
21. yüzyıla, "kişisel gelişim" damgasını vurmuş bulunuyor. Zamanımızda, ilim ve teknolojide süratle ilerlemenin rahatlıktan başka bir şey getirmediği sadece bununla ne huzura ne de saadete kavuşulamadığı çok net anlaşılmış durumda... Psikologlar ve düşünürler, bu konuda, kendi kültür çevrelerinde geniş çapta araştırmalar yapıyorlar. Aralarında dini dikkate alanlar da var. Mattaw Arnold; "Hıristiyanlık olmadan yapamayız. Fakat, bu hâliyle de onunla yaşayamayız." demiştir. Psikoloji, umumiyetle bir davranış bilimi olarak tanımlanır. İnsanların hepsini mutlu edebilecek bir takım değişmez prensipler ve eylem kuralları bulmaya çalışır. Çoğunlukla psikologlar, kendilerince bir değer kabul ettikleri teorileri savunurlar. Teklif ettikleri saadet formüllerini uymayanları eleştirirler. Bazen de kendi kendileriyle çelişkiye düşerler.Semav Dinlerde ve Psikolojide Konu İnsandırHer ikisi de insan varlığına, eğitime önem verir. Dînî eğirim, ilk insan ile başlamıştır. Hz. Adem -a.s.- ilk insan ve ilk peygamberdi. Ona suhuflar verilmişti. Suhuflarda olan hükümleri kendisi uyguladığı gibi, aile fertlerine de öğrettiği ve uygulamalarını istediği muhakkaktır. Bugüne kadar da, dînî eğitim süre gelmiştir. Fakat yapılan reformlar sonucu Batı, kendi dinine küsmüş, kilise ile bağlarını koparmıştır. İlâhi boyutları ve vahiy mesajını bir tarafa bırakarak insanı ve kâinatı akıl yoluyla anlama çabalarına girişmiştir. Peygamberleri izlemeyen düşünür ve filozoflar kafilesinin, akıl yolu ile insanı anlamaya çalışmaları, insanın eğitime muhtaç bir varlık olduğunu söylemeleri çok evvellere dayanır. Eski Mısır, Çin ve Yunan'da insanın kendini tanıması, eğitim görmesi gereğini işaret eden birçok sözlere rastlanmıştır. Sokrat'ın bütün çalışmaları ahlâka yönelikti. O, eğitimden amacın, gerçek anlamıyla kendini tanıma ve bundan meydana gelecek iç rahatlığına erme olduğunu vurgulamıştır. Hz. Mevlâna, filozofları tek kanatlı kuşlara benzetir. Aşağı yukarı 200 senedir söz konusu edilen psikoloji, dinlerin, vahiy mesajlannı hiç mühimsemez. Bundan sebep, batılı psikologların, insanın kişiliği, güdüleri ve davranıştan hakkında ileri sürdükleri teorilerin pek çoğu islâm'a zıt düşer. Psikolojinin onlardan, matematik ya da bir kimya formülüymüş gibi alınması imkânsızdır. Yorumları, bizim inanç sistemimize ve sosyal yapımıza uymadığından kopyacılıktan şiddetle kaçınma durumu ile karşı karşıyadır. Biz mü'minler insanı anlama ve tanıma imkânı veren bilgi ve hükümlerin ana kaynağı olarak her zaman Kur'ân-ı Kerim ve hadis-i şerifleri tercih ederiz. Şu da var ki, psikolojinin insan varlığına, insanın mutluluğuna değer vermesi, onu önemli yapmakta ve onun bu amacı vahiy dini ile olan münasebetinin temellerini teşkil etmektedir.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)