Her Şeyin Başlangıcı: Şeytanın Düşüşü ve Kötünün Doğuşu
Tanıtım Bülteni
Romantik dönemden bu yana kötü kavramı, edebiyatın anlatmaktan her zaman keyif aldığı, cazibesini hiç yitirmeyen bir konu olmuş ve edebiyat metinleri şeytanlardan vampirlere, hayaletlerden zombilere, hatta satanistlere ve cin çarpmışlara kadar kötülüğün tezahür ettiği çeşitli biçimlerle dolup taşmıştır. İşlenen suçlar, yıkılan tabular, sefahat âlemleri, şeytana tapma ayinleri, şiddet eylemleri, kutsal değerlere hakaret gibi konular metinlerde sürekli tekrarlanmıştır. Peter-André Alt, yedi cilt halinde yayınlayacağımız kapsamlı ve provokatif çalışmasının Her Şeyin Başlangıcı: Şeytanın Düşüşü ve Kötünün Doğuşu isimli ilk kitabında kötünün mitolojideki ve yaratılış efsanesindeki kökenlerine dönüyor. Şeytan’ın düşüşü, insanın cennetten kovuluşu, kötünün açıklanışında eksiklik modeli (Plotinos ve Augustinus ekseninde) konularının ele alındığı bu kitapta Kierkegaard ve Schelling’in yaklaşımları üzerinden başlangıcın felsefesi ve estetiğine de odaklanılıyor. Kötünün Estetiği dizisi yeni bir güzellik tarihi yazma iddiasında: Modern Avrupa Tarihi’nin karanlık yüzünün güzelliği.
Adem’in ruhunun cennetteki barış ve huzuru tanıdığı,ama aynı zamanda arzulayış ve hırs duyguları oluşturduğunu esas alır.İnsan bir yandan aklı sayesinde özğürdür,diğer yandan Tanrı’nın koyduğu yasakla sınırlanmıştır;bu iki konum arasındaki gerilimi Kierkegaard ” kaygı ” olarak adlandırılır. ( sayfa 71 )
begenerek okudugum bir kitaptı. Tavsiye ederim.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Batı inancını ve hristiyan teolojisini merak eden okurlar için iyi bir başlangıç eseri sayılabilir.
Kötünün derinlemesi bir analizi, etkileyici bir eser.
Akademik bir dille yazılmış, kötünün derinlemesine bir analizi. Serinin devamını da en kısa sürede edinmeyi düşüyorum.
akademik bir dille hazırlanmış olsa da oldukça yeterli bir inceleme,kitapta ilginç detaylar var,yazarı takdir etmeli.
Adem’in ruhunun cennetteki barış ve huzuru tanıdığı,ama aynı zamanda arzulayış ve hırs duyguları oluşturduğunu esas alır.İnsan bir yandan aklı sayesinde özğürdür,diğer yandan Tanrı’nın koyduğu yasakla sınırlanmıştır;bu iki konum arasındaki gerilimi Kierkegaard ” kaygı ” olarak adlandırılır. ( sayfa 71 )
begenerek okudugum bir kitaptı. Tavsiye ederim.