“Aşina olunan bilinmez,” diyor Hegel. 20. yüzyılın önemli düşünürlerinden Henri Lefebvre, ‘politik dramın’ gündelik temelinin unutulduğu, felsefecilerin hakikati başka yerde aradığı, edebiyatçıların mucize ve macera peşinde koştuğu bir dönemde aşina olunana bakıyor: “Asıl değişim nerede olup biter? Gündelik hayatın esrarsız derinliklerinde!” İktidar ilişkilerinin, meta fetişizminin ve yabancılaşmanın her gün yeniden üretildiği, buna rağmen değişimin ve devrimlerin gerçek temeli olmaya devam eden gündelik hayatın eleştirisine odaklanıyor.Marksist eleştirinin temelinde yer alan yabancılaşma teorisinden yola çıkan ve onu modern hayattaki tüm yönleriyle ortaya koyan Lefebvre: Beşeri bilimler, felsefe, politika ve ideoloji; bireysel ile toplumsal; bilinç ile eylem arasındaki bütünlüğü gündelik yaşamın yalınlığı içinde yeniden kuruyor. Düş, sanat, oyun, ahlak, hayal gücü, politika, bilim… Bunları çıkardığınızda geriye kalan gündelik hayatın ‘cılız tortusu’dur ama bu ‘yüksek’ faaliyetlerin yeşerdiği toprak da odur:“Tek yapmamız gereken şey, gözlerimizi açmak, gündelik hayatın en mütevazı olgularının engin insani içeriğini basitçe keşfetmektir.”
Dili felsefik ve dolasıyla akıcı değil; ağır, zor okunuyor, yoruyor. Bunu bir kenara bıraktığımızda ise çok kritik bir gündelik hayatın yapı-sökümü ve demistifiye edilişi metni çıkıyor ortaya: gündelik hayat içinde düşünmeden, ezbere yaptığımız, söylediğimiz şeylerin masaya yatırılışı. “Yemek yemek, içmek, giyinmek gerekir… ve bunlar için de çalışmak gerekir. Fakat insan yaşamını sürdürmek için çalıştığında, başka şeyden ne zevk alır ne de zamanı kalır; başka bir şey yapılamaz! Ve aynı şeylere yeniden başlanır, hayat hayatı sürdürmekle geçer.”
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Gündelik hayat üzerine çalışma yapanların mutlaka bakması gerekn bir kaynak kitap
Gündelik hayatın sosyolojisini konu edinen bu konuda yazılmış önemli kitaplardan bir tanesi. Tavsiye ederim
Lefevbre’in Gündelik Hayat hakkında yazdığı yazdığı başyapıt da diyebileceğimiz bir eseri.
Gündelik hayat sosyolojisi meraklıları için önemli bir eser
Dili felsefik ve dolasıyla akıcı değil; ağır, zor okunuyor, yoruyor. Bunu bir kenara bıraktığımızda ise çok kritik bir gündelik hayatın yapı-sökümü ve demistifiye edilişi metni çıkıyor ortaya: gündelik hayat içinde düşünmeden, ezbere yaptığımız, söylediğimiz şeylerin masaya yatırılışı. “Yemek yemek, içmek, giyinmek gerekir… ve bunlar için de çalışmak gerekir. Fakat insan yaşamını sürdürmek için çalıştığında, başka şeyden ne zevk alır ne de zamanı kalır; başka bir şey yapılamaz! Ve aynı şeylere yeniden başlanır, hayat hayatı sürdürmekle geçer.”