Her şeyin bir öncesi vardı. Yaradılışın, sözün, yeryüzü oyunlarımızın, verdiğimiz sevginin, kazanılan acıların, katliamlarımızın, yarım kalmış bir bakışın, uzun yüzlü aynaların her şeyin bir öncesi. Belki de varolmamızın bir nedeni de, varlığıyla kendi cevabını zaten yaratmış olmasında gizliydi; biz ısrarla, bir başkasına taşıtmaya zorluyoruz kendimizi. Aslında, giz diye bildiğimiz her şey nedenini en açık şekilde vuruyordu içimize. Vurduğu yerde bir kapı aralıyor ve o kapının aralığına biriken bakışların arasında kendi gözlerimize yer arıyorduk. Gözden kaçırdığımız ve kendimizi unuttuğumuz yeri işte burasıydı hayatın yani ki herkes bir başkasının elleriyle o kapıyı açmaya çalışıyordu ki bu, yarım kalan yanımızdı hepimizin. Şimdi, sorulacak soru şuydu; hangimiz açmaya cesaret edecektik o kapıyı, kendi ellerimizle ama? Böyle giyinmiş bir halde çıplaklığımızdankorkarak mı? Ellerimizi, yüzlerimizi ve gözlerimizi tanımadan mı geçecektik o karanlık bahçeden ruhumuzun asfaltına? Başımızı kaldırıp baktığımızda, bir daha hiç inmeyecek mi rollerini paylaştığımız bu filmin son perdesi içimizden inançsız, işte böylesine çalınmış bakışlarla oynuyoruz rolümüzü. Aslolan bir başka yerdeydi!Ufak.Ufacık bir şakaydı her şey.İnanmadan gülüyorduk. Ruhlarımızın gözlerimize vuran yeri bozuk bir saatin düzeniyle işliyordu.
Her şeyin bir öncesi vardı. yaradılışın, sözün, yeryüzü oyunlarımızın, verdiğimiz sevginin, kazanılan acıların, katliamlarımızın, yarım kalmış bir bakışın, uzun yüzlü aynaların her şeyin bir öncesi. belki de var olmamızın bir nedeni de, varlığıyla kendi cevabını zaten yaratmış olmasından gizliydi; biz ısrarla, bir başkasına taşıtmaya zorluyoruz kendimizi. aslında giz diye bildiğimiz her şey nedenini en açık şekilde vuruyordu içimize….
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
dönüp dönüp okuduğum bir roman.
Her şeyin bir öncesi vardı. yaradılışın, sözün, yeryüzü oyunlarımızın, verdiğimiz sevginin, kazanılan acıların, katliamlarımızın, yarım kalmış bir bakışın, uzun yüzlü aynaların her şeyin bir öncesi. belki de var olmamızın bir nedeni de, varlığıyla kendi cevabını zaten yaratmış olmasından gizliydi; biz ısrarla, bir başkasına taşıtmaya zorluyoruz kendimizi. aslında giz diye bildiğimiz her şey nedenini en açık şekilde vuruyordu içimize….
Anlaşılması duygu durumunuza bağlı bir kitap. Akıcı ve sıcak anlatım.
İmgesel anlatımlar çok fazla. Murat Çelik’in üslubu biraz böyle… Ama yine de kelimelerle dansı hoş…
güzel bir kitap ama okuduklarımdan çok fazla birşey anlayamadım biraz karışık ve değişik bir üslupla yazılmış..