“Wells, Rusya’yı ilk kez 1914 yılının Ocak ayında ziyaret etmişti. Bu kitapla birlikte devrim sonrası, insanların açlıktan kırıldığı, yıkılmış Petersburg’a giderek Rusya’ya ikinci ziyaretini gerçekleştiriyor. Birinci sınıf bir gazeteci olan Wells, sıkıca gözlenen, yabancılar için ayrılmış otellerde konaklamaktansa yakın arkadaşı Maksim Gorki’nin evinde kalıyor. Hatta Moskova’da Lenin’le görüşebilecek kadar el üstünde tutuluyor.” –David Lodge H. G. Wells’in Rusya’ya yaptığı üç ziyaretten 1920 yılında gerçekleşen ikincisini anlattığı Gölgeler İçinde Rusya, Bolşevik Devrimi sonrası Rusya’nın haletiruhiyesini resmediyor. İç savaşın henüz sona erdiği, Bolşeviklerin başta olduğu ama kontrolü tam sağlayamadığı bu dönemde Wells, Rus Çarlığı’nın yıkılmasının etkisindeki sosyal hayatı, kültür-sanat ve bilim dünyasındaki gelişmeleri değerlendiriyor. Petersburg ve Moskova’ya yaptığı bu yolculukta Wells ünlü opera sanatçısı Fyodor Şalyapin ve yazar dostu Maksim Gorki ile olan görüşmelerini içtenlikle aktarıyor. Daha sonra Kremlin’e giderek Lenin’le o ünlü röportajı yapıyor. Wells’in 1934 yılında Josef Stalin’le yaptığı röportaj da Gölgeler İçinde Rusya’ya ek olarak kitabın sonunda kendine yer buluyor.
Bir savaş sonrasın da halkın ne kadar zor şartlar altında ayağa kalmasının savaşını çok güzel anlatmış. Asıl önemli olan savaştan sonra nasıl toparlana bileceğimizdir. o kadar güzel bir dili vardıki okurken hiç sıkılmadım.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Bir savaş sonrasın da halkın ne kadar zor şartlar altında ayağa kalmasının savaşını çok güzel anlatmış. Asıl önemli olan savaştan sonra nasıl toparlana bileceğimizdir. o kadar güzel bir dili vardıki okurken hiç sıkılmadım.
belgesel niteliğinde bir eser
Rusya yakin tarihi acisindan onemli bir eser
Rusya’nın 1900’lerdeki durumu gerçekten daha güzel ifade edilemezdi. H.G.Wells severlerin kaçırmaması gereken bir eser.
Özellikle söyleşi bölümleri etkileyici