Kimileri bizim yazdıklarımıza “komplo teorisi” diyor. Halbuki ortada teori falan yok, de fakto eylem var. Daha bunun bile farkında değiller. Operasyon var yani, bir politika/siyaset her ne kadar anlamları farklı olsada-uygulaması var. İşte elinizde okumaya başlayacağınız bu kitap, çoğunuzun nedense uğraşmayı hiç göze alamadığınız istihbarat savaşlarının sınıfsal kökenlerinden, ekonomik kaynaklarından başlayarak; ezilen, sömürülen ve yönetilen işçi ve emekçi kitleye karşı hangi biçimler altında ve nasıl kullanılduğını bilimsel olarak anlatmaya, kavratmaya; yani belleğe yerleştirmeye çalışan bir uğraşın ürünüdür. Tarihin ispatladığı gibi geniş kitlelere hükmedenler daima bilinçli azınlıklar olmuştur.Bu ister karşı-devrimci, isterse devrimici tarzda olsun. Gerçekten barış, insanlık, hükmetmet ve hikmedilmenin tarihin çöplüğüne atıldığı bir dünyada yaşamak istiyorsak, ihtiyacımız olan ilk hedef doğru bilgiye ulaşmak olmalıdır. Böylece akıl-bilgi-bilincin yön vereceği duygu-coşu-irade devrimci praxisi yaratacaktır. İşte benim gizli ordular çalışmalar dizisi ile amaçladığım; bilinmeyen ve egemen sınıflar tarafından, kesinlikle değil bilinmesi, tartışılmasını bile istemediği konuları gündeme yetirip, düşünme ve sorgulama-irdeleme kapasitemizi en yükseğe çıkarmaktır.