İktidar talebi olmayan ama sistemi zorlayan Gezi Parkı Direnişi’nde en gerçekçi, en devrimci sloganlar “Boyun Eğme” ile “Diren” sloganlarıydı. Her iki sloganda yer alan, hayata geçirilmesine de çalışılan bu iki tutum her şeyden önce siyasi iktidarı “geriletmeyi” hedeflemesi açısından büyük önem taşıyordu. Kazanmak için önce geriletmek gerekli çünkü. Gezi Parkı Direnişi, “geriletme”nin başlangıcı olmuştu.
Yapılması gereken en önemli iş, Gezi Parkı Direnişi’ne sınıfsal bir içerik kazandırmak, sosyalist mücadele deneyiminin kazanımlarını bu tür toplumsal itiraz hareketlerine eklemlemektir. Etkili olan ama uzun sürmeyen bu tür hareketlerin sistemi ciddi anlamda geriletebilmesi için bu gereklidir.
Muktedirin diline doladığı Çapulcu’nun da, tencere-tava eylemlerinin de üç yüz yıllık bir geçmişi var. Fransız yoksulu ayaklanmaya giderken kilise çanıyla haberleşti. Oturma eylemi, aslında direniş içerikli olan halk şenliklerinde ortaya çıktı. Bugün internete yüklenen “demokrasi yayıcı” işlev, icat edildikleri dönemlerde telgrafa, telefona, trene, sinemaya da yüklenmişti.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)