“Kuyruklu Yıldız Avcıları” “Trappist’e Yolculuk” adlı hikaye ve “Bal Rengi Gözler” “Üç Harf Tek Hece – Haikular” adlı şiir çalışmaları ile edebiyat dünyasında yerini sağlamlaştıran Abdullah KUNDAKÇI şimdi ise “Galaksi Kütüphanesi” adlı üçüncü hikaye kitabıyla okurlarını selamlamaktadır.Kitaptaki öyküleri okurken kocayan bedenlerde genç kalan yüreklerin yakıcı sevdasını, toplumun çekirdeği ailenin dişi kuşu kadının erkeği tarafından görmezden gelinişini, eski Düzce ve panayırlarına ait hoş sedaları, kalabalıklar arasında kaybolmuş silik simaları, yeni neslin aşina olmadığı mazide kalmış kişi ve kişilikleri ve daha nice yaşamları yudumlayacağınız masmavi bir göğün altında yel değirmenlerine ve yaşadığı şehrin insanlarının sanata ve sanatçıya karşı vurdumduymazlığıyla savaşan bir yüreğin canhıraş feryatlarını ve geleceğe dair umutlarını duyacaksınız bu hikâyelerde.Haydi, daha fazla beklemeyin, kahvenizi alın ve bu sihirli dünyanın kapısını aralayın!           Hüseyin KabaTürk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni “Bıktım bu lanet şeylerden, ne kadar varsa toplanmışlar, üşüşmüşler başıma.” diye söyleniyor birer mermi işlevi gören taşları kedilere fırlatıyordu. Elinde taşlar üzerlerine doğru gelen Güntekin’i gören kediler derhal beş on metre geriye kaçıyor, orada tekrar mevzileniyorlardı.”