"Osmanlıdan Türkiye Cumhuriyet Devletine geçilirken yapılan devrimler muvacehesinde, özellikle yazının değiştirilmesi neticesinde "tu kaka edilen" devasa Osmanlı kültürüne mukabil, giydirme bir şekilde halka dayatılan, Garp kültürü, gayet kısıtlı bir çevre dışında, beklendiği kadar rağbet görmemiş, dolayısı ile hazım da edilmemiş, edilememiştir. Kör bir Garp savunuculuğu, yaktı yıktı, kırdı geçirdi, mevcut olan her şeyi. Çünkü Garbın hem tadı, hazzı, yapısı, hazmı, bize ait değildi. Ancak Garp sanatları kullanılmaz kullanılamaz da hiç değildi. Akli kullanılması hâlinde, benzeri sanat dallarına ve insanımıza, inkâr edilemez faydaları da olabilirdi. Maalesef büyük dayatmalar sunucu, tabiî hem temelsizlik hem de yanlış değerlendirmeler neticesinde: Sanatkârı da, eserini de, cemiyetimizi de, güdük bıraktı. Daha açık bir değişle: Elde olanlar gitti. Beklenen ise, beklendiği şekilde gelemedi. Sonuç olarak, olması ve de varılması amaçlanan hedefin, kültür ve sanat, çok altında gelişti Oysa Garp bizim yaptığımız hataya düşmemiştir."Fotograf sanatında duayen kabul edilmiş ALİ HAYDAR VOLKAN tarafından kaleme alınan eserde, bu güne değin bilinen birçok olayın aslını-astarını öğreneceksiniz. Osmanlının son Kaptan-ı Deryası Hacı Vesim Paşanın son kuşak torunu olan yazar ALİ HAYDAR VOLKANdan mesleğine dair eleştiri ve özeleştirler ile birlikte satır aralarında dinleyeceğiniz olaylar bakış açınızı ter-yüz edecek nitelikte vakıalarla dolu!
Kitap Yorumları - (0 Yorum)