“Gel iki lafın belini kıralım…” “Biraz muhabbet edelim…” - Var ya… Biliyor musun?... -Neyi? “Benden duymuş olma; ama şu bizim ……………..var ya... - Aaaaaa! Anlatsana, ne olmuş? - Yok. Ben söylemeyeyim. Gıybet olur şimdi! - Aman, çatlatma insanı. Bir şey olmaz. - İyi o zaman bak dinle!... Bu ve benzeri diyalogları başlatan ya biz oluyoruz ya da çok basit bir şey yapıyormuş gibi ballandıra ballandıra anlatıyor, kulak kabartıyoruz yapılan konuşmalara… Dilimiz; kavgalarımız, kişisel çıkarlarımız, kırgınlıklarımızdan beslenip döndükçe dönüyor ve ağzımıza bal çalınırcasına konuşup duruyoruz… Evet dedikodu yapmak, boş, gereksiz sözler sarf etmek, bir kimsenin gıyabında çekiştirmektir gıybet… Duyacağı zaman üzüleceği bir sözü insanın arkasından söylemek, arkasından atmak, kusur ve ayıplarını sayıp dökmektir gıybet… " Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? " (Hucurât, 49/12) Hiç yakışır mı bize?..
gıybet hakkında detaylı bilgi verip aslında masum görünen bir çok konuşmamızın bizi nasıl helak olmaya götüreceğini anlatan güzel bir eser. Keşke herkes okusa dediğim kitaplardan biri daha
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
gıybet hakkında detaylı bilgi verip aslında masum görünen bir çok konuşmamızın bizi nasıl helak olmaya götüreceğini anlatan güzel bir eser. Keşke herkes okusa dediğim kitaplardan biri daha
günlük hayatta ağzımızdan çıkan çoğu söze dikkat etmemizi sağlayan bi kitap. İnsanı konuşurken düşündüren bi kitap
Hadis ve ayetlerle desteklenmiş. Okunur
tavsiye ediyorum.herkesin okuması gerek.gıybetin uçuruma götüreceğini öğretiyor.
Gıybet konusunu öğrenmek için güzel bir eser…