Mezopotamya, insanlık tarihinin en eski, çağının en yüksek uygarlıklarına ev sahipliği yapmış, modern hayatımızın son derece karmaşık ilişkileri içinde çoğu zaman neden ve nasıl ortaya çıktıklarını sorgulamadan varlıklarını kanıksadığımız birçok olgunun en yalın haliyle ilk kez ortaya konulmuş olduğu yerdir. Anadolu'nun doğusundan kaynaklarını alan ve geçtikleri yerlerden bünyelerine kattıkları akarsularla güçlenerek yollarına birbirlerinin önünü kesmeden devam eden Fırat ve Dicle, işte bu ilkleri ortaya koyan uygarlıkların doğmasına ortam hazırlayan, Mezopotamya'yı biçimlendiren, ona yüksek uygarlıkların beşiği olma niteliklerini kazandıran, bunların ötesinde isminin de belirlenmesine neden olan iki büyük nehirdir. Fırat ve Dicle'nin sularıyla sulanan Mezopotamya'nın bereketli toprakları uygarlıkların filizlenmesinde temel rolü oynasa da her yerde aynı özelliği göstermeyen arazi yapısı bu uygarlıkların çeşitlenmesi ve gelişmesinde doğrudan ve dolaylı olarak önemli etkiye sahiptir.
İnsanlık tarihinin başlangıcı olan Eski Mezopotamya tarihinin nasıl başlayarak, nasıl aşamalardan geçtiğini bu eserde görmek mümkündür. Aynı zamanda Eski Mezopotamya’nın siyasi tarihini merak edenlerin okuması gereken bir başucu kitabı.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Başlangıç için oldukça ideal bir kitap
Eser medeniyet ve birden fazla coğrafi değerlerle bütünleşmiş kültürlerce güzel açıklanmış.
Alana giriş ve ders kitabı amacıyla kullanılabilecek önemli bir eser. Konu ile ilgili anlaşılır ve değerli bir eser.
İyi bir giriş kitabı niteliğinde
İnsanlık tarihinin başlangıcı olan Eski Mezopotamya tarihinin nasıl başlayarak, nasıl aşamalardan geçtiğini bu eserde görmek mümkündür. Aynı zamanda Eski Mezopotamya’nın siyasi tarihini merak edenlerin okuması gereken bir başucu kitabı.