Donna Gomian ve Harris'in kaleme aldıkları bu önemli çalışma, Srasbourg'daki Avrupa İnsan Hakları Komisyonu ve Divanın Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinin (AİHS) 9 ve10. Maddelerine ilişkin olarak ürettikleri vak'a hukuku ve içtihatları üzerine detaylı bir anlatım sunmaktadır. Çalışmanın Türkçeye çevirisiyle, bu önemli kurumların son derece önemli olan bu konular kapsamında ürettikleri içtihatların, AİHS'ye taraf olan Türkiye de yaygınlaştırılması; bu konudaki bilgi ve kavrayışın geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Bu haklar altında yer alan kabul edilebilir sınırlamalar, bilhassa 10.madde altındakiler özel bir öneme sahiptirler. Yazarlar' ulusal güvenlik, ülke bütünlüğü yada kamu güvenliğinin korunması amacıyla, hukukun öngördüğü ve demokratik bir toplumda gerekli bulunan, formalitelere, şartlara, kısıtlamalara yada cezalara...' diyen 10.maddenin ikinci paragrafının altında yatan anlamın Strasbourg organları tarafından nasıl algılandığını analiz etmektedirler.
bır yanı ıngılızce dıger yanı turkce ama anlatım sıkıcı ve aradıgım gıbı degıl ısmeıne aldanmayın kıtabın aradıgınız yazzmıyor ıcınde paranıza yazık olur sadece cevıurmek ıcın cevırm ısler bu konuda turk yazarlar cok cok daha kalıtelı yazıyor
Özellikle günümüzde dünyanın dört bir yanında değişik şekillerde insanların din, inanç ve vicdan özgürlükleri kısıtlanmakta, ayrıca ifade özgürlüklerinin savunulmasına ve bu özgürlüklerin insanlara tanınmasına rağmen yine pek çok rejim tarafından bu özgürlükler mimlenme operasyonları için kullanılan bir ana rehber olarak da araç edinilmektedir.Ülkemizde maalesef bu ve benzeri uygulamaların olduğu ülkelerden biridir. Ülkemizde şu an din, inanç, vicdan ve bunları ifade etme anlamında sadece belirli bir kitlenin özgürlük hakları vardır ki %90’ ı Müslüman olan bir ülkede sadece azınlıkların bu hürriyetlerden yararlandırılması da ayrı bir ayrımcılıktan başka bir şey değildir. 1 Ağustos 1975’de Helsinki’de sonuçlandırılan Avrupa Güvenlik İşbirliği Konferansı VII. Bölümünde “düşünce, vicdan, din ya da inanç özgürlüğü dahil insan hak ve özgürlüklerine saygı” açıklanmıştır. BM Genel Kurulu, 1981’de İnsan Hakları Komisyonu’nun hazırladığı “Din ya da İnanca Dayalı Her Türlü Hoşgörüsüzlük ve Ayrımcılığın Kaldırılması Bildirisini” kabul etmiştir.Ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi dahi bu hakların kullanılması hususunda bir taraf gibi davranmakta ve en çok güvenilen kurumlardan biri olması hüviyetini de gün geçtikçe kaybetmektedir.Dünyanın her yerinde ve ülkemizde din, inanç ve vicdanlarının üzerinde ayakkabı izleri olan tüm özgürlükleri kısıtlanmışlara ve özgürlüklerini kısıtlayanlara bu eseri okumaları tavsiye olunur.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
bır yanı ıngılızce dıger yanı turkce ama anlatım sıkıcı ve aradıgım gıbı degıl ısmeıne aldanmayın kıtabın aradıgınız yazzmıyor ıcınde paranıza yazık olur sadece cevıurmek ıcın cevırm ısler bu konuda turk yazarlar cok cok daha kalıtelı yazıyor
Özellikle günümüzde dünyanın dört bir yanında değişik şekillerde insanların din, inanç ve vicdan özgürlükleri kısıtlanmakta, ayrıca ifade özgürlüklerinin savunulmasına ve bu özgürlüklerin insanlara tanınmasına rağmen yine pek çok rejim tarafından bu özgürlükler mimlenme operasyonları için kullanılan bir ana rehber olarak da araç edinilmektedir.Ülkemizde maalesef bu ve benzeri uygulamaların olduğu ülkelerden biridir. Ülkemizde şu an din, inanç, vicdan ve bunları ifade etme anlamında sadece belirli bir kitlenin özgürlük hakları vardır ki %90’ ı Müslüman olan bir ülkede sadece azınlıkların bu hürriyetlerden yararlandırılması da ayrı bir ayrımcılıktan başka bir şey değildir. 1 Ağustos 1975’de Helsinki’de sonuçlandırılan Avrupa Güvenlik İşbirliği Konferansı VII. Bölümünde “düşünce, vicdan, din ya da inanç özgürlüğü dahil insan hak ve özgürlüklerine saygı” açıklanmıştır. BM Genel Kurulu, 1981’de İnsan Hakları Komisyonu’nun hazırladığı “Din ya da İnanca Dayalı Her Türlü Hoşgörüsüzlük ve Ayrımcılığın Kaldırılması Bildirisini” kabul etmiştir.Ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi dahi bu hakların kullanılması hususunda bir taraf gibi davranmakta ve en çok güvenilen kurumlardan biri olması hüviyetini de gün geçtikçe kaybetmektedir.Dünyanın her yerinde ve ülkemizde din, inanç ve vicdanlarının üzerinde ayakkabı izleri olan tüm özgürlükleri kısıtlanmışlara ve özgürlüklerini kısıtlayanlara bu eseri okumaları tavsiye olunur.