Durkheim, sosyolojinin bir bilim dalı olarak kabul edilmesinde önemli rol oynayan düşünürlerden biridir. Onun felsefi yaklaşımı kolektif olanı bulgulamayı öncelediği için, fikirlerini ilkel toplulukların kurumlarında sınamadan kanıtlaması mümkünmüş gibi görünmez. O da bunu yapar.Dinlerin bir geçmişi vardır ve bu geçmiş her ne kadar görece bir uzunluğa sahip olsa da, insanoğlunun tarihiyle kıyaslandığında çok eski sayılmaz. Ondan öncesi de vardır. İnsanoğlu felsefe yapabilecek kadar gelişmiş bir beyne sahip olduğu andan itibaren çözümleyemediği, üstesinden gelemediği, deyim yerindeyse, takılıp kaldığı birtakım zihni meselelerle meşgul olduğu anlaşılmaktadır. Bu açıdan bakılınca aslında hikâyenin en başına, insanoğlunun en ilkel aşamadaki topluluklarına göz atmak icap etmektedir. İşte Durkheim’ın da yaptığı budur.Durkheim’ın antropolojik verileri doğru şekilde yorumladığına ilişkin kanaatim olumsuzdur. Bence o, sorguladığı şeyin kökenine ilişkin doğru bir sonuca varamadı, ama çok önemli bir kıyaslamayı da yapmış oldu. Bu çalışmada benzer bir yöntemi izleyerek Durkheim’ın yanıldığı noktaları düzeltmeyi umuyorum.
TÜRKİYE'DE BİR İLK: TAMAMEN YASAL ÜCRETSİZ PDF KİTAP ARŞİVİ
%100 Yasal • Hızlı Erişim • Telifsiz Eserler
Türkiye’nin tamamen yasal ve ücretsiz e-kitap kütüphanesi; roman, deneme, kişisel gelişim gibi pek çok kategorideki eseri tek çatı altında sunar. Kitapları doğrudan tarayıcınızda çevrimiçi okuyabilir veya tek tıkla PDF formatında indirerek çevrimdışı keyfini çıkarabilirsiniz. "Popüler", "En Çok İndirilenler" ve "Yeni Eklenenler" sekmeleri ile zengin kategori-yazar listeleri, aradığınız başlığa saniyeler içinde ulaşmanızı kolaylaştırır. Opsiyonel kayıt/giriş sistemi ise okuma geçmişinizi saklar ve favori eserlerinize hızlı erişim sunar.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)