Yaşadığı toplumu seven ama onu olduğu gibi kabul etmek yanılgısına düşmeyecek kadar ileri görüşlü, yenilikçi bir aydındı Furuğ. Birey olma sürecini engelleyen, kimliği ezen, varoluşu zedeleyen her kurala, her duruşa karşıdır. İran’ın en büyük açmazlarından bir olan ataerkil sosyal yapı, Furuğ’un eleştirilerinin odak noktasıdır. Kendi ailesinden ve özellikle babasından başlamak üzere kadın kimliğini yok eden, hiçe sayan bu ataerkil bakışa karşı çıkar, baş kaldırır. Kardeşlerini, var olan hastalıklı toplum düzeni karşısında sessiz kalışları nedeniyle yerden yere vurur. Yaşadığı aile içi çatışmalar, toplumsal baskılar genç yaşta girdiği dünya evinde de onu rahat bırakmaz. Yaşadığı hayata katlanamaz raddeye gelir ve sonunda nefes alamaz olur; çareyi kaçıp kurtulmakta bulur. Hem de biricik oğlunu bir daha görememek uğruna..
Furuğ Ferruhzad, modern İran şiirinin 20. yy ortasında 32 yıl ömür sürmüş hırçın ve başkaldıran kadın şairi.
Kendisini ilk defa bu kitabında derleyicisi ve çevirmeni olan Kenan Karabulut’un “Yarın İçin Bir Dal” adlı İranlı Kadın Şairler kitabındaki şiirlerinden tanımıştım.
Kitap Feruğ’un mektuplarını, anılarını ve söyleşilerini içermekte. anılar kısmı İrandan İtalya’ya yaptığı uzun seyahatini anlatıyor. Mektuplar kısmı ise Furuğ’un zihin dünyasını ve kendisine dair ince ince ve özel ayrıntılar içeriyor. Furuğ’u tanıyan yada daha fazla bilmek isteyenler için güzel bir odak noktası olsa gerek.
Söyleşiler ise Furuğ’un şiire, hayata, yaşama, kadına ve hep özlem duyduğu oğluna dair konuları içermektedir.
Eserin dili son söyleşiler kısmına kadar gayet akıcı olup, insanı yormuyor. Özellikle mektup bölümünü daha çok beğendim. Zamanında özel ve samimi yazılmış böyle yazılar okumak bana nedense çok daha keyif veriyor ve de çekiyor diyebilirim.
bu kitapta furuğ ferruhzad’ın anıları , mektuplar , notları ve kendisiyle yapılmış olan röportajları yer alıyor. kitaptaki yazılar , mektuplar o kadar samimi , o kadar içten ki adeta sizinle konuşuyor , sizinle dertleşiyor gibi. çok güzeş bir kitap….
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Furuğ Ferruhzad, modern İran şiirinin 20. yy ortasında 32 yıl ömür sürmüş hırçın ve başkaldıran kadın şairi.
Kendisini ilk defa bu kitabında derleyicisi ve çevirmeni olan Kenan Karabulut’un “Yarın İçin Bir Dal” adlı İranlı Kadın Şairler kitabındaki şiirlerinden tanımıştım.
Kitap Feruğ’un mektuplarını, anılarını ve söyleşilerini içermekte. anılar kısmı İrandan İtalya’ya yaptığı uzun seyahatini anlatıyor. Mektuplar kısmı ise Furuğ’un zihin dünyasını ve kendisine dair ince ince ve özel ayrıntılar içeriyor. Furuğ’u tanıyan yada daha fazla bilmek isteyenler için güzel bir odak noktası olsa gerek.
Söyleşiler ise Furuğ’un şiire, hayata, yaşama, kadına ve hep özlem duyduğu oğluna dair konuları içermektedir.
Eserin dili son söyleşiler kısmına kadar gayet akıcı olup, insanı yormuyor. Özellikle mektup bölümünü daha çok beğendim. Zamanında özel ve samimi yazılmış böyle yazılar okumak bana nedense çok daha keyif veriyor ve de çekiyor diyebilirim.
bu kitapta furuğ ferruhzad’ın anıları , mektuplar , notları ve kendisiyle yapılmış olan röportajları yer alıyor. kitaptaki yazılar , mektuplar o kadar samimi , o kadar içten ki adeta sizinle konuşuyor , sizinle dertleşiyor gibi. çok güzeş bir kitap….