'Dokunma yoluyla kendi kişisel tarihimizden daha uzun ve daha geniş bir tarihte yer alıyor olduğumuz duygusunu yaşarız.' Dokunma, beden-dünya iletişimi sorgulamasında görme ve dokunma duyularını karşı karşıya koyar: Her ne kadar görme baktığımız şeylere sahip olduğumuz duygusunu veriyorsa da, yaşadığımız dünyanın bir parçası haline gelmemiz için uzaklıkları bedenimizle aşmamız, yalnızca birer gözlemci değil, dokunan bireyler haline gelmemiz gerekir. Gerçekliğe egemen olduğumuz hissini veren görme duyusunu temel aldığımızda yaşamın belirsizliklerinden ve acılarından kaçabiliriz, ama yaşamla bire bir etkileşimimizi de yitirmiş oluruz.
Bu kitabı alırken “dokunma” eylemi-olgusu üzerine ayrıntılı bir inceleme olarak düşünmüştüm ama eseri okuyunca yanıldığımı anladım.Kitabın özünde okuyucuya verdiği tek şey dokunma eyleminin görme eyleminden önce geldiğinin keşfi ve bunun açılımı.Sadece dokunma eyleminin bu yönü anlaşılmak isteniyorsa yararlanılabilecek bir kitap.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Bu kitabı alırken “dokunma” eylemi-olgusu üzerine ayrıntılı bir inceleme olarak düşünmüştüm ama eseri okuyunca yanıldığımı anladım.Kitabın özünde okuyucuya verdiği tek şey dokunma eyleminin görme eyleminden önce geldiğinin keşfi ve bunun açılımı.Sadece dokunma eyleminin bu yönü anlaşılmak isteniyorsa yararlanılabilecek bir kitap.