Dîvân-ı Kebîr, dış ve iç dünyalardaki bu yolculukların yıllar içinde vezinli sözlere, oradan da yazıya dökülmesiyle ortaya çıkan ve yedi yüzyılı aşkındır hayranlıkla okunan bir başyapıt...Farsça Edebiyat uzmanı Hidayet Rıza’nın deyişiyle benzeri olmayan, "vect ve aşk ile yazılmış, insanı vecde getiren" şiirlerden oluşan Dîvân-ı Kebîr, UNESCO Mevlânâ Yılı’nda, Abdülbâki Gölpınarlı’nın 35.945 beyitlik çevirisi ve ufuk açıcı açılama notlarıyla yeniden okuyucusuyla buluşuyor.
Enfes bir eser.. Kesinlikle tavsiye ediyorum. Mesnevi’de geçen birçok hikayeyi Divan-ı Kebir’de bulmak mümkün. Mesnevi’nin didaktik yönünün aksine divan’da lirik yön ağır basıyor. İlahi aşkın ve vecdin nağmeleri adeta.
her kelime özenle işlenmiş aşkla sevgiyle.kim bu kitabı okurda dünyayı gönül gözüyle göremez.işte hatırlanması ve unutulmaması gereken bir noktada şuki biz kimlerin evlatlarıymışız….bu eseri bir defa okumak yetmiyor tekrar tekrar okuyup ve yine ve hep yeniden ağlayacağımızı düşünüyorum
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Enfes bir eser.. Kesinlikle tavsiye ediyorum. Mesnevi’de geçen birçok hikayeyi Divan-ı Kebir’de bulmak mümkün. Mesnevi’nin didaktik yönünün aksine divan’da lirik yön ağır basıyor. İlahi aşkın ve vecdin nağmeleri adeta.
Neden tükenen ürünler getirilmiyor anlamak mümkün değil
her kelime özenle işlenmiş aşkla sevgiyle.kim bu kitabı okurda dünyayı gönül gözüyle göremez.işte hatırlanması ve unutulmaması gereken bir noktada şuki biz kimlerin evlatlarıymışız….bu eseri bir defa okumak yetmiyor tekrar tekrar okuyup ve yine ve hep yeniden ağlayacağımızı düşünüyorum