Türkiye’deki her çocuk, okullarda laikliğin “din ve dünya işlerini birbirinden ayırmak” olduğu ezberiyle “eğitilir.”Halbuki, yanlış bir tanım ve dolayısıyla yanlış bir ezberdir bu. Laiklik “din ve dünya işlerini” değil, “din ve devlet işlerini” birbirinden ayırmaktır. Demokratik bir düzende ise, devlet “dünya işleri” konusunda epey sınırlı bir yetkiye sahiptir. Toplumsal hayatın büyük bölümü, devletin dışında kalan “sivil toplum” tarafından organize edilir. Sivil toplumun en önde gelen aktörleri ise dinî kuruluşlar, cemaatler ve hareketlerdir.Bir başka deyişle, özgürlükçü bir demokrasiyle yönetilen her toplumda, din “dünya işleri”ne pekâlâ karışır.Elinizdeki kitap, işte bu gerçekten hareketle Türkiye’deki hâkim laiklik algısına ayna tutuyor. Bunu yaparken, dinin toplumsal hayata etki etmesinin ve hatta siyasî tutumlara ışık tutmasının sağladığı ve sağlayabileceği katkılara dikkat çekerek, ezberleri bozuyor.“Sevinin, çünkü Allah var!” mesajını sadece dindarlara değil, herkese iletmeyi de unutmadan…
arap hayranı türkleri habire kötülemeye çalışan akp sevdalısı bir yazarın eseri. okumaya değmez burada öven herkes yukarıda betimlediğim gruptan öte değildir.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Yazar yıllar geçince kendiyle çelişmiş. Kitap yazarın kısa kısa makalelerin toplanmasıyla oluşturulmuş. Tavsiye etmiyorum.
Kitap 2011 basımı ve o dönemin ruhunu yansıtıyor şu an bu yaklaşımlardan epey bir uzakta
arap hayranı türkleri habire kötülemeye çalışan akp sevdalısı bir yazarın eseri. okumaya değmez burada öven herkes yukarıda betimlediğim gruptan öte değildir.
İsmi ilgi çekici ama kitap yazarın köşe yazılarının toplanıp bir araya getirilmiş hali açıkçası bu kitapta hayal kırıklığına uğradım.
mustafa hoca yıne döktürmüş. kesinlikle okuması gereken bir eser.