“Bir yazar için yazmak eyleminden daha ögretici bir şey yok.” Günlük türünün en önemli isimlerinden biri olanAndré Gide, edebiyatçı günlüklerinin birer portre, öykü, anı, tarih yazısı olduğunu söyler. Türk edebiyatının abidevi günlüklerinden biri olanDamla Damla Günler’in IV. cildinde Adalet Ağaoğlutam da bunu yapıyor. Bu ciltte de Ağaoğlu'nunyaratım sürecine tanık olacak, yapıtlarını ortaya koydug–u dönemlere onun gözünden bakacak, yurtdışı seyahatlerine eşlik edecek, Bahriye Üçok’un, Uğur Mumcu’nun uğradığı suikastları, unutulmaz Madımak’ı, The Marmara saldırısını, Metin Göktepe olayını anbean bir de Adalet Ağaoğlu’yla izleyip duyacağız.Türkiye’nin tarihi, Adalet Ağaoğlu’nun kişisel tarihinden yansıyacak. Günlük’ün, önceki baskılarda tek cilt olarakyayınlanan 1983-1996 dönemini, daha rahat okunmasını sağlamak amacıyla iki cilt halinde sunuyoruz.“İki kere mahkemeye verildim, bir romanım da toplatılmıştır. Ayrıca ben dışarda, kadın haklarını sonuna kadar savunsam da, yaratıcı bir yazar olarak birtakım ideolojik etiketler altında yayımlanıp tanınmak istemem. Bana tiyatro, roman, hikâye, deneme yazarı densin, bu yeter. Ülkemde de ‘kadın yazar’ levhası altında ölçülüp biçilmeyi reddetmekteyim. Cinsiyet ayrımına göre olacaksa yazarlık, bırakın sizin cinsinizden olanlara da ‘erkek yazar’ densin bari…”1 Şubat 1990
Dört aydır günlüklerini okuduğum,anılarına ortak olduğum, hissiyatına, duyarlılığına, görmezden gelmeyen, tepkisini ortaya koymaktan çekinmeyen güçlü duruşuna, yazdıkları kadar karakterine de hayran olduğum Sevgili Adalet Ağaoğlu ile sanki uzun bir yolculuğa çıkmışım da hiç istemediğim an gelmiş yol bitmiş gibi hissediyorum.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Dört aydır günlüklerini okuduğum,anılarına ortak olduğum, hissiyatına, duyarlılığına, görmezden gelmeyen, tepkisini ortaya koymaktan çekinmeyen güçlü duruşuna, yazdıkları kadar karakterine de hayran olduğum Sevgili Adalet Ağaoğlu ile sanki uzun bir yolculuğa çıkmışım da hiç istemediğim an gelmiş yol bitmiş gibi hissediyorum.