Birden elindeki elmayı uzattı ve gözleriyle benden onu dişlememi istedi. Fakat ben dudaklarımı daha sıkı kapattım. Yüreğimdeki dilsiz bir duygu diyordu ki an, büyük bir inkılâp anıdır. Bütün varlık olduğu yerde durmuş heyecanla bekliyordu. O, bir isyan alevi gibi karşımda dalgalanıyor ve sabırsız yakıyordu beni. Bense kalbinde korkunç bir volkanın patlamak için sabırsızlandığı dağ zirvesinin sakinliğine sahiptim. O her an daha kararlı ve saldırgan, ben her an daha tereddütlü ve ezgin. Günah duygusu. İsyan, delirme, acı, macera, perişanlık, kaygı, vicdan, şaşkınlık, korku, yakınma, iştiyak, coşku,aşk, acı… Bir anda öfkeden bütün elmayı yuttum!Bu kitap, Sartre’ın deyimiyle, yaralı bir yüreğin şiirleri, kelimenin Farsça anlamıyla gazelleri ve çöle ait bir ruhun iç yakınışlarıdır. Bu çöl, benim hem dünyam, hem tarihim, hem vatanım, hem yüreğim, yabancı benliğim, çorak ve ateşli hayatım ve nihayet benim hikâyemdir. Bu, varoluşun susuz, esrarlı, yakıcı, bekleyen ve dertlenen çölüdür.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Şeriati ki çöl metaforundan bizleri nerelere götürüyor. Hem dili hem de içsel yolculuğu harika..
ali şeriatın en güzel eserlerinden biri
Bir başka Ali Şeriati görmek için okuyun
SON DERECE GÜZEL BİR KİTAP. HER BÖLÜMÜ BİRBİRİNDEN GÜZEL VE GÜÇLÜ BİR DİL, DERİN ANALİZLER.
kitabın çoğu yönüne katilmadim fena değil