Bu duyguyu kaybetmek istemiyorum. Kalbimden kuş kolonileri havalanıyor. Gizemli kediler yürüyor sokağımın damlarında. Güne açıyorum yüzümü. Yaşamaya. Yaşamaya bayılıyorum. Şehrin üstüme gelişleri yumuşak. Heyecanlıyım. Tutkuyla geliyor kollarıma İstanbul'un tüm oryantal şekilleri, erkeksi, kaslı bir beden olup sıkıyor her yanımı. Kollarımı açarak rüzgâra doğru koşmak istiyorum. Çırılçıplak soyunup ateşleri soğutmak. Bir ormanda koşmak. Tutunduğum ağaçlarda magazin olmasın, dinlendiğim ağaçta televizyon istemem. Durduğumda filmler seyretmek, kitaplar okumak isterim ve müzik hep olmalı. Bu çırılçıplak soyunuş, mutlaka cennette son bulmalı. Çünkü hiçbir şey çocuk oyuncağı değil.
‘Kahrolası hayat ne getiriyorsa edilgen varlığım kabulleniyor. Yaşamam gerekenleri nasıl adam gibi yaşayacağımı da biliyorum aslında ama adam gibi yaşamak kimin umrunda. Hesaplı insanoğlunun tekeline düşmüş aşk da, onur da.’
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
‘Kahrolası hayat ne getiriyorsa edilgen varlığım kabulleniyor. Yaşamam gerekenleri nasıl adam gibi yaşayacağımı da biliyorum aslında ama adam gibi yaşamak kimin umrunda. Hesaplı insanoğlunun tekeline düşmüş aşk da, onur da.’