İslam dinini tanıtma amacındaki kitapların çoğundaki anlatım tarzı genelde şu şekildedir: "Hz. Peygamber'in getirdiği sistem, yepyeni bir dindir. Eskilerin hepsini ortadan kaldırıp, yeni hükümler vaz eden bir inkılaptır. Hz. Peygamber Cahiliyye'yi tamamen yok edip yepyeni bir devrim yapmıştır."Esasen böyle bir anlayışın yaygın bir şekilde kullanılmasının sebebini resmi tarih algısıyla ifade edebiliriz. Nasıl ki resmi tarih algısında Cumhuriyet ile birlikte sanki herşey sıfırdan kurulmuş gibi anlatılıyor ve Osmanlı bütün kötülüklerin anasıymış gibi ifade ediliyorsa, aynı mantık İslam Tarihi yazılırken de uygulanmıştır. İslam'ın güzelliklerini ortaya koyma adına önceki dönem olan Cahiliyye çağı tamamen kötü, vahşi insanların yaşadığı bir dönem, kızların diri diri toprağa gömüldüğü bir süreç olarak aktarılmalıydı ve maalesef böyle de yapıldı.
Aslında Mekke’deki nüfusun kahir ekseriyetinin Allah inancı vardı. Onların Allah inancındaki sorun, Allah ile iletişim sorunu idi.(5) Allah ile aralarına aracı varlık dedikleri putları koyuyor,(6) bunların Allah’a yaklaştırıcı varlıklar olduğunu söylüyorlardı. “Biz , bunlara (putlara) bizi Allah’a daha fazla yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz.” (7)Yani Allah’ı gökte en büyük ilah olarak kabul etmelerine karşın, makam ve mevki olarak O’nun altında gördükleri başka ilahları da vardı. Allah çok yüce, aşkın, erişilmez olduğu için bu aracı ilahlar vasıtasıyla ona yaklaşacaklarını söylüyorlardı. Allah ile birlikte başka ilahlar da kabullen dikleri için “ortak koşan” anlamında müşrik kelimesi ile nitelendirildiler. İslam inancı ise “Kullarım sana beni sorarlarsa, bilsinler ki ben, şüphesiz onlara yakınım … “(8) ve ” … Biz ona şah damanndan daha yakınız… “(9) anlayışını getirerek aracı inanışına karşı çıkmıştır
Sakin ve sade bir üslup ile yazılmış. Fakat çok sarsıcı bir kitap. Kur’an’da bulunan hukuk ayetlerinin %80’i İslam öncesi cahilliye toplumunda bulunan hukuk kuralların devamı veya biraz düzeltilmiş hali. Yani bugün İslam hukukunu savunanlar aslında 6.yüzyıl İslam öncesi cahilliye dönemi/putperest bedevi hukukunu savunuyorlar.
islamiyet öncesi Arabistan, bu yöredeki inanç, ibadet, hukuk, giyim ve sakal gibi kültürel unsurlar hakkındaki kısa ve özlü anlatımlar Kuranın ve İslam Dininin daha doğru anlaşılmasında kuşkusuz yardımcı olacaktır.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
İnsan kültürünü oluşturan bir kitap
kuranı anlamak için peygamberimizide doğru anlamak adına cahiliye dönemini anlamak faydalı ve güzel olacaktır.
Aslında Mekke’deki nüfusun kahir ekseriyetinin Allah inancı vardı. Onların Allah inancındaki sorun, Allah ile iletişim sorunu idi.(5) Allah ile aralarına aracı varlık dedikleri putları koyuyor,(6) bunların Allah’a yaklaştırıcı varlıklar olduğunu söylüyorlardı. “Biz , bunlara (putlara) bizi Allah’a daha fazla yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz.” (7)Yani Allah’ı gökte en büyük ilah olarak kabul etmelerine karşın, makam ve mevki olarak O’nun altında gördükleri başka ilahları da vardı. Allah çok yüce, aşkın, erişilmez olduğu için bu aracı ilahlar vasıtasıyla ona yaklaşacaklarını söylüyorlardı. Allah ile birlikte başka ilahlar da kabullen dikleri için “ortak koşan” anlamında müşrik kelimesi ile nitelendirildiler. İslam inancı ise “Kullarım sana beni sorarlarsa, bilsinler ki ben, şüphesiz onlara yakınım … “(8) ve ” … Biz ona şah damanndan daha yakınız… “(9) anlayışını getirerek aracı inanışına karşı çıkmıştır
Sakin ve sade bir üslup ile yazılmış. Fakat çok sarsıcı bir kitap. Kur’an’da bulunan hukuk ayetlerinin %80’i İslam öncesi cahilliye toplumunda bulunan hukuk kuralların devamı veya biraz düzeltilmiş hali. Yani bugün İslam hukukunu savunanlar aslında 6.yüzyıl İslam öncesi cahilliye dönemi/putperest bedevi hukukunu savunuyorlar.
islamiyet öncesi Arabistan, bu yöredeki inanç, ibadet, hukuk, giyim ve sakal gibi kültürel unsurlar hakkındaki kısa ve özlü anlatımlar Kuranın ve İslam Dininin daha doğru anlaşılmasında kuşkusuz yardımcı olacaktır.