Fyodor (Mihayloviç) Dostoyevski (1821-1881) Moskova’da doğdu. Günümüzde en çok okunan 19. yüzyıl yazarları arasında yer almasının nedeni, yapıtlarında yaşadığı dönem kuşağını rahatsız eden dinsel ve siyasal sorunları etkileyici bir biçimde dile getirmiş olmasıdır. 20. yüzyıl roman anlayışı üzerinde evrensel etki bırakan yazar, insanın iç dünyasının en gizli kalmış yönlerini, erişilmesi güç bir açıklıkla yansıtmıştır.Yazarın ağır yaşam koşulları altında yazdığı ikinci başyapıtı Budala, Rus basınında yer alan bir cinayet davasından yola çıkar. Bu romanda iyilik ve inançla dolu Mişkin’in yaşadığı olaylar konu edilmektedir.
prens Miskin adlı karakterin yaşamını baz alarak yazıldığı dönem de yaşanan aşk, psikolojik analizler , ölüm psikolojisi, ahlak vb. bircok konuya anlatmış. ceviri de iyiydi. keyifle okuyun.
budala da,dostoyevskinin bende araya fazla karakter soktugundan şikayetçiyim.. ölmeyi bekleyen veremli,paraya tapan adamlar,bunların gururlu kardeşleri,tefeciler,saraylılar… hal böyle olunca biraz karakter yogunluğu oluşuyor bazılarını tanıyamıyormusunuz.. fakat;baş karakter mişkin.. ölüm hakkında,para hakkında,düşleri,hastalığı hakkında görüşleri,öyle güzel detaylı insanı çarpan bir nitelikte yazılmış ki,kitap bunun için defalarca okunmaya değer..
‘Budala’ gerçek bir başyapıt.Dili ağır olmamakla birlikte oldukça akıcı.Dostoyevski kitapta kendi düşüncelerinin onda birini yansıttığını söylemiştir.Daha kitabın başında Prens Mişkin’in Yepacin aile fertleriyle yaptığı konuşmadaki idam hakkında düşünceleri, şüphesiz yazarın idam cezası almasından(daha sonra hapis cezasına çevrilmiştir) kaynaklanan fikirleridir.Prens Mişkin çoğu kişiye göre bir budaladır. Herkesin onu öyle görmesinin nedeni, inanılmaz derecedeki saflığı ve iyilikseverliğindendir. Akıl sağlığı Rusya’ya geldikten sonra düzelmiştir ta ki kitabın can alıcı noktasına kadar. Eser inanılmaz derecede akıcı ve sürükleyici. Aşk’ı bütün saflığıyla gözler önüne seriyor.Usta yazarn eliden çıkan bu roman gerçek bir klasik. Öğretici yönü de oldukça kuvvetli olan bu eseri herkese gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.
Ben 1 ci kitabı okudum başta yabancı isim çokluğundan anlamamıştım ve önceki sayfalara dönüş yaptığımda şunu farkettim bazı karekterlerin bir yerde adı başka bir yerde ise soyadı kullanıldığını farkettim.bundan sonra anlaşılır oldu karakterleri karıştırmadıktan sonra kitap çoksade ve akıcı.kitabın arka kısmında konusu cinayet diyor ama bu cinayetten fazla prens mişkinden bahsediliyor.2 cilt çok merak ediyorum.doğrusu.Arkadaşlara bu kitabı okumalarını tavsiye ederim
konusu güzel gibi görünüyor ama bence çok sıkıcı bir kitap.dili çok ağır.ayrıca yabancı isimler çok fazla olduğundan akılda kalıcı değil.bir aşktan bahsediliyor.ben kitabı biraz okuduktan sonra bıraktım ama rus klasikleri sevenler için güzel bir kitap olacağını düşünüyorum.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
prens Miskin adlı karakterin yaşamını baz alarak yazıldığı dönem de yaşanan aşk, psikolojik analizler , ölüm psikolojisi, ahlak vb. bircok konuya anlatmış. ceviri de iyiydi. keyifle okuyun.
budala da,dostoyevskinin bende araya fazla karakter soktugundan şikayetçiyim.. ölmeyi bekleyen veremli,paraya tapan adamlar,bunların gururlu kardeşleri,tefeciler,saraylılar… hal böyle olunca biraz karakter yogunluğu oluşuyor bazılarını tanıyamıyormusunuz.. fakat;baş karakter mişkin.. ölüm hakkında,para hakkında,düşleri,hastalığı hakkında görüşleri,öyle güzel detaylı insanı çarpan bir nitelikte yazılmış ki,kitap bunun için defalarca okunmaya değer..
‘Budala’ gerçek bir başyapıt.Dili ağır olmamakla birlikte oldukça akıcı.Dostoyevski kitapta kendi düşüncelerinin onda birini yansıttığını söylemiştir.Daha kitabın başında Prens Mişkin’in Yepacin aile fertleriyle yaptığı konuşmadaki idam hakkında düşünceleri, şüphesiz yazarın idam cezası almasından(daha sonra hapis cezasına çevrilmiştir) kaynaklanan fikirleridir.Prens Mişkin çoğu kişiye göre bir budaladır. Herkesin onu öyle görmesinin nedeni, inanılmaz derecedeki saflığı ve iyilikseverliğindendir. Akıl sağlığı Rusya’ya geldikten sonra düzelmiştir ta ki kitabın can alıcı noktasına kadar. Eser inanılmaz derecede akıcı ve sürükleyici. Aşk’ı bütün saflığıyla gözler önüne seriyor.Usta yazarn eliden çıkan bu roman gerçek bir klasik. Öğretici yönü de oldukça kuvvetli olan bu eseri herkese gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.
Ben 1 ci kitabı okudum başta yabancı isim çokluğundan anlamamıştım ve önceki sayfalara dönüş yaptığımda şunu farkettim bazı karekterlerin bir yerde adı başka bir yerde ise soyadı kullanıldığını farkettim.bundan sonra anlaşılır oldu karakterleri karıştırmadıktan sonra kitap çoksade ve akıcı.kitabın arka kısmında konusu cinayet diyor ama bu cinayetten fazla prens mişkinden bahsediliyor.2 cilt çok merak ediyorum.doğrusu.Arkadaşlara bu kitabı okumalarını tavsiye ederim
konusu güzel gibi görünüyor ama bence çok sıkıcı bir kitap.dili çok ağır.ayrıca yabancı isimler çok fazla olduğundan akılda kalıcı değil.bir aşktan bahsediliyor.ben kitabı biraz okuduktan sonra bıraktım ama rus klasikleri sevenler için güzel bir kitap olacağını düşünüyorum.