“İngilizlerin şedid sansürüne binaen İstanbul gazetelerine Anadolu ve Rusya hakkında havadisler yazdırılmıyor, Anadolu ise havâdis ihtiyacını Sivas’ta bırakılmış küçük bir telsiz telefon ajansıyla teskin ediyordu. Sivas telsiz ajansı Ankara’ya heyetiyle birlikte naklolunduğu zamanlara kadar Bolşevik ileri harekâtı Mısır, Hind, İrlanda ihtilalleri Arabistan’daki birtakım imamların İngilizlere hücum ettiği haberleriyle vazifesini ifâya devam ediyordu.”İstiklal Savaşı, Türk milletinin binlerce yıllık tarihinin en karanlık günlerini içeren mütareke döneminde Anadolu'nun bağrında filizlenen bir bağımsızlık ateşidir. Bir Doktorun Kurtuluş Savaşı Hatıraları adlı bu eser, Türk ordusunun bir ferdi olan Doktor Muzaffer Alatur'un gözünden bu dönemi tüm detaylarıyla önümüze seriyor. Ayrıca Millî Mücadele döneminde Türk milletinin içine düştüğü girdabı, işgaller karşısındaki tutumunu, Kuva-yı Milliye'nin teşkilatlanma sürecini, bu süreçte yaşanan sıkıntıları, düzenli ordunun kurulmasını ve Yunan ordusuna karşı adım adım verilen mücadeleyi ele alıyor. 26 Ağustos 1922 sabahı topçu birliklerinin ateşiyle kopan Türk fırtınasının, son Yunan askerinin 9 Eylül'de Anadolu topraklarını terk etmesiyle dinmesine kadar geçen süreci tanığının gözünden anlatan bu çalışma, modern Türkiye tarihine çok önemli bir katkı sağlıyor.Bir doktorun arşivde saklı kalmış defterinin izinde, Kurtuluş Savaşı’nın aradan 100 yıl geçse de eskimeyen hikâyesine tanıklık edeceksiniz…
Aslen Kazanlı babayla, Taşkentli annenin evladı olarak Menemen’de dünyaya gelen Doktor Muzaffer Alatur’un kendi özel penceresinden Kurtuluş Savaşı’na ve döneme dair değerlendirmelerin not edildiği hatıratın bir asır sonra okurun ilgisine sunulması konuya dair malumatların zenginleşmesi açısından yerinde olmuştur. Cephelerden ziyade dönemle ilgili kişisel değerlendirmelerde bulunması bu çalışmayı farklı kılmaktadır. Kurtuluş Savaşı esnasında ABD’nin tutumunu da kaleme alan Alatur, o zamana kadar bu ülkenin Türkleri fazla bilmediğine dikkat çekmekte. Bolşevikler hakkında düşüncelerini de yansıtır. Bu dönem, Ankara, Moskova, Lenin, Mustafa Kemal Paşa ve İngilizlere dair notlar düşen doktorumuz Mustafa Suphi’nin öldürülmesi içinde kesin bir dille failin hakimiyet-i milliye olduğunu belirtmektedir. Ege’de Yörük Ali Efe ve Çerkez Ethem’in halka zulüm ettiğinden ve bununda Kuvayı Milliye’ye zarar verdiğinden, Ankara’nın kontrolü ele almasından sonra vaziyetin düzeldiğinden bahsetmektedir.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Aslen Kazanlı babayla, Taşkentli annenin evladı olarak Menemen’de dünyaya gelen Doktor Muzaffer Alatur’un kendi özel penceresinden Kurtuluş Savaşı’na ve döneme dair değerlendirmelerin not edildiği hatıratın bir asır sonra okurun ilgisine sunulması konuya dair malumatların zenginleşmesi açısından yerinde olmuştur. Cephelerden ziyade dönemle ilgili kişisel değerlendirmelerde bulunması bu çalışmayı farklı kılmaktadır. Kurtuluş Savaşı esnasında ABD’nin tutumunu da kaleme alan Alatur, o zamana kadar bu ülkenin Türkleri fazla bilmediğine dikkat çekmekte. Bolşevikler hakkında düşüncelerini de yansıtır. Bu dönem, Ankara, Moskova, Lenin, Mustafa Kemal Paşa ve İngilizlere dair notlar düşen doktorumuz Mustafa Suphi’nin öldürülmesi içinde kesin bir dille failin hakimiyet-i milliye olduğunu belirtmektedir. Ege’de Yörük Ali Efe ve Çerkez Ethem’in halka zulüm ettiğinden ve bununda Kuvayı Milliye’ye zarar verdiğinden, Ankara’nın kontrolü ele almasından sonra vaziyetin düzeldiğinden bahsetmektedir.