Kitapları niteliğine bakmaksızın fetiş öğesi haline getiren bir bibliyoman, bu tutkusunu ne kadar ileri götürebilir? 14 yaşındayken gerçek bir olaydan esinlenerek kaleme aldığı bu ilk yapıtında Flaubert, hem okuruyla hem de insanoğlunun içindeki şeytanla selamlaşarak klasik edebiyata sunacağı katkıların müjdesini veriyor. Elyazmaları ve öykünün basıldığı Colibri gazetesinin 1837 yılı nüshasıyla Bibliyomani, Flaubert’in edebi dehasının ilk ürünü… “Bu adamın sahaflar ve eskiciler haricindeki kimselerle konuşmuşluğu yoktu. Ketum olduğu kadar hayalperest, nemrut olduğu kadar mahzun bir adamdı; tek bir düşüncesi, tek bir sevdası, tek bir tutkusu vardı: Kitaplar.”
Bibliyomani kavramını bu kitaptan gördüm ve unutamadım, güzel bir anlatım, kitabın içinde de kitapla ilgili önemli baskıların fotoğrafları vs. var, özenli bir baskı.
Yazar bu kitabı ondört yaşında İspanya’da gerçekleşmiş bir olaydan esinlenerek yazmış. Bir çırpıda okunabilecek bir öykü. Yayınevi kitabın elyazmalarını ve bir de öykünün yayınlandığı gazetenin bir nüshasını eklemiş baskıya.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Küçük yolculuklar esnasında okumak için şahane bir eser. Tek oturuşta bitti. Özellikle yazarın el yazmasına yee verilmesi çok hoşuma gitti.
Bibliyomani kavramını bu kitaptan gördüm ve unutamadım, güzel bir anlatım, kitabın içinde de kitapla ilgili önemli baskıların fotoğrafları vs. var, özenli bir baskı.
Farklı bir deneyimdi
Yazar bu kitabı ondört yaşında İspanya’da gerçekleşmiş bir olaydan esinlenerek yazmış. Bir çırpıda okunabilecek bir öykü. Yayınevi kitabın elyazmalarını ve bir de öykünün yayınlandığı gazetenin bir nüshasını eklemiş baskıya.
Herkes kendini kitap sever sanır. Bir de Giacomo’nun öyküsünü dinleyin.