Şubat, 1980, karanlık bir gece vakti…Sokağın ortasında göğsüne saplı bir kurşunla yerde yatan bir adam; dizlerinde sevdiği adamı taşıyan gözleri yaşlı bir kadın; evinde, pencerenin kenarında karnında duyumsadığı bebeğinden kurtulmayı uman çaresiz bir anne; kilometrelerce uzakta hamile karısını düşünen, ciğerlerinden hasta bir adam.Ben Melek 80’lerdeki olayları ve yaşananları konu edindikçe dar imkânsızlar arasına sıkışıp kalmış insanlar nefesleniyor satır aralarında; unutulmaması gereken insanlık dersleri verip, derhal unutulması gereken yanlışlıklarımızı hatırlatıyor ve bunca karmaşanın ve bunca yitip giden hayatın arasından okuyucusuna soruyor: Peki, kim Melek?“Matematik, problemleri rakamlarla çözer, edebiyat ise harflerle... Ümit İhsan’ın aşkı nasıl çözdüğünü anladığınızda, ilişkinizi yeniden gözden geçireceksiniz.”Mehmet Mollaosmanoğlu, Yazar“Ümit İhsan hiçbir şey değildir. Yazdıkları bir şey ifade etmez. Eserleri sessizlikle sarmalanan yazarlardan biridir. Kitapları dört gözle beklenmez. Yazmış, yazmamış, kitlelerin umurunda değildir. Bu açıdan bana pek benzer. Oysa başka bir evrende, işleyişin başka türlü gerçekleştiği bir boyutta -örneğin, popülaritenin değil de edebi değerin revaçta olduğu bir yayın piyasasında- olsaydık, iş değişecekti. O zaman Ümit İhsan’ın Türkiye’nin en yetenekli yazarlarından biri olduğu anlaşılacak, kitapları yüz binler satacak, insanların zihnini edebi lezzete bulayacaktı. İnanmak istiyorum ki bu halen imkânsız değil. Bu kitabın kapağının açılmasına, yazdıklarının önyargısızca okunmasına bakar bu iş. İşte gerçek bir yeteneği keşfetmek bu kadar basittir.Size alelade bir yazardan söz etmiyorum. Size gerçek bir edebi dehadan söz ediyorum. İlgilenmezseniz ayıp sizindir, yanılıyorsam benim.Ama yanılmadığıma fazlasıyla eminim.” Aşkın Güngör, Yazar - Editör - Yayın DanışmanıYeni nesil toplumsal romanın usta kalemlerinden Ümit İhsan, bu defa bir dönem romanıyla karşımıza çıkıyor. Hem de yaşanmış, capcanlı, gerçek bir hikâyeyle... Ve kitabın sonunda belleklerde şu soru kalıyor: Ya o kadın, o bebeği doğurmaya karar vermeseydi?Ben Melek, bir dönemin siyasi kargaşasını ve o kargaşadaki insanların günlük yaşamlarını yansıtırken bir yandan da kadının çalkantılı iç dünyasını gözler önüne seriyor ve okuyucuya ‘Aşk’ı yeniden sorgulatıyor.Ümit İhsan, güçlü gözlem gücünü, özgün ve yalın anlatımıyla birleştirdiği bu romanıyla da inanıyorum ki okuyucudan tam not alacaktır.Şebnem Pişkin, Yazar
Arka kapakta, Mehmet Mollaosmanoğlu’nun kısa ama tam isabet, Aşkın Güngör’ün baştan abartılı gibi gelen ama yerden göğe kadar haklı, Şebnem Pişkin’in fiyat etiketi nedeni ile okuyamadığım spoiler (tdk buna Türkçe bir karşılık bulsun artık) içeren yorumları var. Ve çok samimi söylüyorum ben ilk defa arka kapaktan yazılanların doğru çıktığı bir kitap okuyorum. Ümit İhsan’ın bir gün Livaneli, Yaşar Kemal, Reşat Nuri gibi Türk Edebiyatının duayenlerinden biri olmasını umut ediyorum. Kesinlikle ilgilenilmesi, desteklenmesi gereken bir yazar. Abartıyor diyenlere Aşkın Güngör gibi cevap vereyim; “İnanmazsanız ayıp sizindir, abartıyorsam benim”
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Arka kapakta, Mehmet Mollaosmanoğlu’nun kısa ama tam isabet, Aşkın Güngör’ün baştan abartılı gibi gelen ama yerden göğe kadar haklı, Şebnem Pişkin’in fiyat etiketi nedeni ile okuyamadığım spoiler (tdk buna Türkçe bir karşılık bulsun artık) içeren yorumları var. Ve çok samimi söylüyorum ben ilk defa arka kapaktan yazılanların doğru çıktığı bir kitap okuyorum. Ümit İhsan’ın bir gün Livaneli, Yaşar Kemal, Reşat Nuri gibi Türk Edebiyatının duayenlerinden biri olmasını umut ediyorum. Kesinlikle ilgilenilmesi, desteklenmesi gereken bir yazar. Abartıyor diyenlere Aşkın Güngör gibi cevap vereyim; “İnanmazsanız ayıp sizindir, abartıyorsam benim”