Bakırdan bir avlu ve onda bağdaş kurmuş kadınlar. Dünyaya bakırdan bir havanda dövülmüş bakırdan ses telleriyle çınlıyorlar. Bu avlu bir barınak ya da sığıntı yeri değil yalnızca. Aynı zamanda kurmak istedikleri kadından bir dünya tahayyülünün imgesidir. Bakır çağlardan kalma değerler sökülüp atıldı belki çoktan, ya da unutuldu. Kadının bir zamanlar değer olduğunun unutulması gibi. Çınlama, varlığın hatırlanmasının kalp atışıdır bakır sesli kadınlar için. Her biri farklı bir yaşantıdan damıtılmış olsa da, onları ortaklaştıran bütün öğeler aynı bakırdan kurnaya damlar; yaşamın karardığı yerde aynı çanağa daldırdıkları avuçlarında iksire dönüşüp şenlendirir dünyayı. Kaynak kurudu mu, o çanağın dibinde gözyaşlarından tuz birikir sadece. Rojbin Perişan, özelde kadınların beslendiği kıvrımları birer aksesuar olarak edebi zeminde kendine özgü bir biçimde tematize edebilen becerikli kaleme sahiptir. Bu, yazara ait olan ‘kendi stilini oluşturabilmiş olma’nın göstergelerinden biridir. Kitabı herhangi bir sayfasından açarak okuduğunuzda o farkı yakalayabiliyorsanız, yazar açısından eşik atlanmış demektir. Karakterler ve edebi nesneler onun için artık bir enstrümandır.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)