Azgelişmişlik Sürecinde Türkiye 3 Dünya Savaşından 1971’e
çevirmen: Babür Kuzucu
Yayın Tarihi: 28.09.2001
ISBN: 9789753443227
Dil: TÜRKÇE
Sayfa Sayısı: 566
Cilt Tipi: Karton Kapak
Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
Boyut: 13.5 x 19.5 cm
Tanıtım Bülteni
Paris Vincennes Üniversitesinde Öğretim Üyesi olan yazarın, zengin bir tarihi belgeler demetinin değerlendirildiği çalışması Türk tarihini Bizanstan 1971'e kadar uzanan çok geniş bir zaman dilimi boyutlarında ele alması açısından ayrı bir önem kazanıyor... Özellikle Batı kaynaklarından geniş bir şekilde yararlanan Yerasimos'un çalışmasında hemen hemen bütün dönemleri konuya gereken ağırlığı tanıyarak ele alması, devlet kurumlarının örgütlenme biçimlerine ve iktidar tiplerinin çözümlemesine yer vermesi yöntem ve çözümleme özellikleri olarak önem kazanıyor. Son olarak kimi zaman iç dinamiğin, kimi zaman dış dinamiğin ön plana çıktığı bir oluşum sürecine sahip olan Türk tarihini bin yıldan daha gerilere uzanan bir süreç içinde ele alan bu çalışmanın, sadece bu özellikleriyle bile bu konudaki çalışmalara katkıda bulunacağını söyleyebiliriz.
‘Sol’ bakış açısıyla yazılmış bir kitap. Kitabın bazı yerlerinde, bu toplumun iç dinamiklerinin, duyarlılıklarının fazla dikkate alınmadığını, üstünkörü bir yaklaşımla herşeyin siyahla beyaz kadar sert bir sınıflandırmaya uğradığını düşünüyorum. Kitabın yazıldığı dönemdeki kamplaşmaları da göz önünde bulundurunca bunu çok da garipsememek gerekir belki de.Günümüzde, dünya konjonktürünün itmesiyle solun ulusallaşmasının bu tarz köşeli yaklaşımları etkisiz, geçersiz kıldığı söylenebilir.
serinin bu son kitabı , artık yeni bir devlet ve yeni bir nizamla yoluna devam eden türk milletinin, son üç asır boyunca haşır neşir olduğu ve gıpta ettiği batı medeniyetiyle ilişkilerinin ne boyuta geldiğini yakın tarihin olaylarıyla anlatıyor. seri güzel bir final kitabıyla tamamlanmış.beğendim.
Bir ülke iç ve dış dinamikleri kendi yararına kullanabilmeyi beceremezse azgelişmişlik sürecinin kesintisiz devam edebileceğini ortaya koymaya çalışmış yazar. Geniş bir araştırmanın ve tarafsız bir çalışmanın eseri olduğu şüphesiz.
Osmanlı-Türk toplumuyla Batı toplumları arasında ilişkilerin karmaşık mekanizmasını göz önüne sermeyi amaçlayan bu eserde, Türkiye’nin azgelişmişlik diye nitelendirilen bugünkü durumuyla sonuçlanan evrim süreci, Türk toplumunu oluşturan unsurların mücadelesinden doğan iç dinamiği ve bu toplumun öteki sosyo-ekonomik sistemlerle ilişkisinin etki-tepkileri içinde gözlenmektedir. Bu açıdan bakılınca Türk toplumunun evrimi kimi zaman iç dinamiğin, kimi zamansa dış dinamiğin ön plana çıktığı bir süreç olarak görülür. Bunlardan ilki, yeni üretim biçimlerine doğru evrimleşme amacını güderken çok kere yoluna çıkan setlere çarpar kalır. İkincisiyse egemenlik altına alıcı toplumların yararına işleyen “azgelişmiş” üretim biçimleriyle sonuçlanır. Türk toplumuyla Batı toplumları arasında emperyalist ilişkileri doğuran bu süreç, bin yıldan daha gerilere uzanan bir olgunun ifadesidir. Bu yüzden de Türkiye toplumunun şimdiki durumunu ve gelecekteki evrim imkanlarını kavrayabilmek için bu olgunun bütününü tanımak gerekir. Üç ciltte tamamlanacak olan ve Türkiye üzerine yapılan en geniş araştırma olarak kabul edilen bu çalışmanın bu konudaki görüşlere yeni boyutlar kazandıracağı inancındayım.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
‘Sol’ bakış açısıyla yazılmış bir kitap. Kitabın bazı yerlerinde, bu toplumun iç dinamiklerinin, duyarlılıklarının fazla dikkate alınmadığını, üstünkörü bir yaklaşımla herşeyin siyahla beyaz kadar sert bir sınıflandırmaya uğradığını düşünüyorum. Kitabın yazıldığı dönemdeki kamplaşmaları da göz önünde bulundurunca bunu çok da garipsememek gerekir belki de.Günümüzde, dünya konjonktürünün itmesiyle solun ulusallaşmasının bu tarz köşeli yaklaşımları etkisiz, geçersiz kıldığı söylenebilir.
serinin bu son kitabı , artık yeni bir devlet ve yeni bir nizamla yoluna devam eden türk milletinin, son üç asır boyunca haşır neşir olduğu ve gıpta ettiği batı medeniyetiyle ilişkilerinin ne boyuta geldiğini yakın tarihin olaylarıyla anlatıyor. seri güzel bir final kitabıyla tamamlanmış.beğendim.
Bir ülke iç ve dış dinamikleri kendi yararına kullanabilmeyi beceremezse azgelişmişlik sürecinin kesintisiz devam edebileceğini ortaya koymaya çalışmış yazar. Geniş bir araştırmanın ve tarafsız bir çalışmanın eseri olduğu şüphesiz.
Osmanlı-Türk toplumuyla Batı toplumları arasında ilişkilerin karmaşık mekanizmasını göz önüne sermeyi amaçlayan bu eserde, Türkiye’nin azgelişmişlik diye nitelendirilen bugünkü durumuyla sonuçlanan evrim süreci, Türk toplumunu oluşturan unsurların mücadelesinden doğan iç dinamiği ve bu toplumun öteki sosyo-ekonomik sistemlerle ilişkisinin etki-tepkileri içinde gözlenmektedir. Bu açıdan bakılınca Türk toplumunun evrimi kimi zaman iç dinamiğin, kimi zamansa dış dinamiğin ön plana çıktığı bir süreç olarak görülür. Bunlardan ilki, yeni üretim biçimlerine doğru evrimleşme amacını güderken çok kere yoluna çıkan setlere çarpar kalır. İkincisiyse egemenlik altına alıcı toplumların yararına işleyen “azgelişmiş” üretim biçimleriyle sonuçlanır. Türk toplumuyla Batı toplumları arasında emperyalist ilişkileri doğuran bu süreç, bin yıldan daha gerilere uzanan bir olgunun ifadesidir. Bu yüzden de Türkiye toplumunun şimdiki durumunu ve gelecekteki evrim imkanlarını kavrayabilmek için bu olgunun bütününü tanımak gerekir. Üç ciltte tamamlanacak olan ve Türkiye üzerine yapılan en geniş araştırma olarak kabul edilen bu çalışmanın bu konudaki görüşlere yeni boyutlar kazandıracağı inancındayım.