Ayasofya Mahrem Kemik Falı ve Lacivert / Trabzon’dur Yolumuz -22
Tanıtım Bülteni
Bir kentin yolunu, tarihini, coğrafyasını, denizini, toplumsal hayatını, geçirdiği değişimleri, insan tiplerini, atmosferini, doğa güzelliklerini, unutulan değerlerini, yeme içme kültürünü, gecesini gündüzünü, yazını kışını, folklorunu, eğlence hayatını, daha bin türlü özelliğini, herkes kendince görür. Tarihçi başka, coğrafyacı başka, turizmci başka, asker başka, öğretmen bambaşka bir gözle görür ve kendi bakış açısıyla yazmak ister.Ama bir yazar-edebiyatçı, kendince bir duyarlıkla yaklaşır kentine. Çevresine gönül gözüyle bakar. Kendisini değişik insanların yerine koyar, onların yüreğiyle de hissetmeye çalışır, öylece yazar... Yazar yazdığı zaman, birçok kimse o yazıda kendi duygularını, düşünüp de söyleyemediklerini bulur. Kendisinden önce yazılmış olanları da anımsamak ister...Bu düşünceden yola çıkarak, Trabzon'un yirmi iki edebiyatçı yazarı, yine Trabzon'un yirmi iki semtini kaleme alındı. Okurla aynı zamanda buluşan bu yirmi iki kitaplık dizi hem bir ilk olması hem de Trabzon'un son elli yılına tanıklık etmesi ve yazarlarının kente kolektif bir armağanı olması açısından yüksek değer taşımaktadır.
yazarımız bayağı karamsar ve umutsuz mahallenin geçmişiyle günümüz arasında değişiklik olsa da bu değişimi bu kadar iç karartarak anlatmamalıydı yine de ayasofyanın tütün tarlaları arasındaki eski görüntüleri insanı çok eskilere getiriyor.
yazar mahallenin tarihi hakkında çok şey anlatmak istese de sürekli rus işgali sırasında şehri terketen entellektüellerden bahsetmiş. bu işgalin şehre, özellikle de ayasofya mahallesine kaybettirdiği bu değerler ve karanlığa terkediliş sizleri de üzecek. daha sonraları da köyden indim şehire misali ayasofyadaki konaklamalarla şehrin en modern mahallesinin günümüze ne şekilde geldiğinin öyküsü anlatılıyor. sonradan oluşturulan, trabzonun ilk yerleşik ve düzenli mahallesinin, yenimahallenin öyküsü ilginizi çekecek. trabzonsporun kuruluşunun anlatıldığı o iki sayfayı, azmin ve inadın anlatıldığı o müthiş çekişmeli kuruluş yılları bilmeyenler için şaşkınlık uyandıracak, bilenler ise sadece gülüp geçecek. benim en çok ilgimi çeken ise, koyu trabzonsporlu biri olmama rağmen trabzonsporun kuruluşundan sonra şehrin tüm spor, sanat, kültür faaliyetlerinin sadece trabzonspor odaklı olması oldu. trabzondur yolumuz serisinin her kitabını büyük bir ilgiyle ve heyecanla okuyorum ama sonunda hep üzülüyorum ve neden böyle oldu diye düşünüyorum. çünkü trabzonlu tüm yazarların bu seride en çok üstünde durdukları nokta geçmişteki dostluklar, arkadaşlıklar, komşuluk ilişkilerinin şimdi hiçbiryerde rastlanılmaması…
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Bu serinin kitaplarını seviyorum. Şehir tarihi okumak, hem de oranın yerlisi yazarların kaleminden okumak çok keyifli.
yazarımız bayağı karamsar ve umutsuz mahallenin geçmişiyle günümüz arasında değişiklik olsa da bu değişimi bu kadar iç karartarak anlatmamalıydı yine de ayasofyanın tütün tarlaları arasındaki eski görüntüleri insanı çok eskilere getiriyor.
yazar mahallenin tarihi hakkında çok şey anlatmak istese de sürekli rus işgali sırasında şehri terketen entellektüellerden bahsetmiş. bu işgalin şehre, özellikle de ayasofya mahallesine kaybettirdiği bu değerler ve karanlığa terkediliş sizleri de üzecek. daha sonraları da köyden indim şehire misali ayasofyadaki konaklamalarla şehrin en modern mahallesinin günümüze ne şekilde geldiğinin öyküsü anlatılıyor. sonradan oluşturulan, trabzonun ilk yerleşik ve düzenli mahallesinin, yenimahallenin öyküsü ilginizi çekecek. trabzonsporun kuruluşunun anlatıldığı o iki sayfayı, azmin ve inadın anlatıldığı o müthiş çekişmeli kuruluş yılları bilmeyenler için şaşkınlık uyandıracak, bilenler ise sadece gülüp geçecek. benim en çok ilgimi çeken ise, koyu trabzonsporlu biri olmama rağmen trabzonsporun kuruluşundan sonra şehrin tüm spor, sanat, kültür faaliyetlerinin sadece trabzonspor odaklı olması oldu. trabzondur yolumuz serisinin her kitabını büyük bir ilgiyle ve heyecanla okuyorum ama sonunda hep üzülüyorum ve neden böyle oldu diye düşünüyorum. çünkü trabzonlu tüm yazarların bu seride en çok üstünde durdukları nokta geçmişteki dostluklar, arkadaşlıklar, komşuluk ilişkilerinin şimdi hiçbiryerde rastlanılmaması…