Şehrimizin incisi Ayasofya, tüm dünyanın en zengin tarih birikimlerinden biridir. Jüstinyen’den beri İstanbul’un merkezi, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde imparatorluk başkentinin manevi kalbidir. Kubbeli yapılar tarihinin en önemli eserlerinden biri, mimarlık tarihinde bir geçiştir. Mozaik, mermer işçiliği ve hat sanatının buluştuğu yerdir. Efes Artemis Tapınağı sütunlarının XII. yüzyıl mozaikleriyle, Venedik mezartaşının Budapeşte şamdanlarıyla, Hz. Muhammet’in Hz. İsa’yla buluştuğu yerdir. Bunların ötesinde Ayasofya, Nikaİsyanı’dır, Latin İstilası’dır, İstanbul’un fethidir. Ayasofya, inşasında çalışan on bin işçidir, taç giyen imparatorlar, imparatorları aforoz eden kardinaller, yağmacı Haçlılar, namaz kılan sultanlar ve bugün, her yılı üç milyonu aşkın ziyaretçidir. Altının mermer ve porfirle karıştığı bu mekânda hepimiz Jüstinyen’le, İsidoros ve Anthemios’la, Fatih’le, Mimar Sinan’la, Fossati’yle, Atatürk’le, sayısız hükümdar, din adamı ve sanatçıyla aynı havayı içimize çektik. Tek bir mekânda böylesi bir kültürel ve tarihi çeşitlilik, böylesi bir zenginlik dünyanın başka bir yerinde yoktur.Sizi Ayasofya’nın ışıltılı mozaiklerle kaplı narteksinden geçip on beş asır öncesinin siyasi ve toplumsal yapısını görmeye, on beş yüzyıl önceki insanların böylesi devasa bir simgeyle bize ne demek istediklerini keşfetmeye çağırıyorum.Kapımız tarihe, sanata ve kültüre açılıyor; buyurun…
Güzel bir tarih kitabı, Ayasofya hakkında biraz hikayemsi şekilde yazılmış ama birçok tarihi gerçeği kronolojik olarak anlatıyor ve bunu kolay okunur biçimde yansıtıyor tarih severlere tavsiyemdir
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Güzel bir tarih kitabı, Ayasofya hakkında biraz hikayemsi şekilde yazılmış ama birçok tarihi gerçeği kronolojik olarak anlatıyor ve bunu kolay okunur biçimde yansıtıyor tarih severlere tavsiyemdir