Cihan Aktaş yeni öyküleri ile yeniden okurun karşısında. Ayak İzlerinde Uğultu adı altında toplanan öykülerin ortak yanı, kalmakla gitmek, mekânla mekânsızlık, gitmekle kalmak, aşina olunanla yabancı olunan, ertelenen dönme düşüncesi, evin eşiğinde bekletilmek, mültecilik, umutlar, göçmenlik, kırgınlıklar, ve elbette keşfetmenin tedirginliği… Öyküler çok farklı seslere; yakındaki dünyalara, uzak diyarlara ait, fakat yeterince duyulmayan seslere başka dünya hayallerine kulak veriyor. Sınırlar ve sınırsızlığın imkânı arasında dönüp dolaşan kurgunun içinde bir yerde, birkaç yerde ister istemez bu duygular/durumlar anlatının içinden çıkıverir. Öyküleri okurken mutlaka sınıra ilişkin bir şeyler duyacaksınız. Anlaşılan o ki sınır kavramı Cihan Aktaş’ın öykülerinde hep vardı ve var olmaya devam edecek.
Yazdıklarını kaçırmamaya dikkat ettiğimiz bir kalem Cihan Aktaş. Hikayeleri insanın ve hayatın derinini gören bir gözün hikayeleri. Hikayeciler için hikayeyi öğreten bir kaynak da diyebiliriz.
Diyaloglar arasında geçişler çok hızlı. Üçüncü şahısın gözünden anlatılan olaylar bir anda kahramanın ağzından anlatılmaya başlıyor, bu geçişler çok hızlı ve okumayı zorlaştırıyor. Toplumun her kesiminden insan anlatılmaya çalışılmış fakat olaylardaki sebep sonuç ilişkisi çok zayıf ve anlatılmaya çalışılan kişiler iyi betimlenmemiş.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
cihan aktaş kalemi…
Okuması öyküler var içerisinde.
Yazdıklarını kaçırmamaya dikkat ettiğimiz bir kalem Cihan Aktaş. Hikayeleri insanın ve hayatın derinini gören bir gözün hikayeleri. Hikayeciler için hikayeyi öğreten bir kaynak da diyebiliriz.
kalemi güçlüolan bir yazar , hikayeler farklıydı.
Diyaloglar arasında geçişler çok hızlı. Üçüncü şahısın gözünden anlatılan olaylar bir anda kahramanın ağzından anlatılmaya başlıyor, bu geçişler çok hızlı ve okumayı zorlaştırıyor. Toplumun her kesiminden insan anlatılmaya çalışılmış fakat olaylardaki sebep sonuç ilişkisi çok zayıf ve anlatılmaya çalışılan kişiler iyi betimlenmemiş.