1923-1938 dönemindeki dış politika, Mustafa Kemal Atatürk’ün saptadığı ve çoğu kez bizzat uyguladığı bir dış politikaydı. Batılı devletler tarafından “Hasta Adam” olarak nitelendirilen Osmanlı Devleti’nin dış politikası ve diplomasisi tarihe karışmış ve onun yerini Atatürk’ün önderliğinde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin “yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesine dayanan barışçı dış politikası ve diplomasisi almıştı. Atatürk’ün akılcı ve gerçekçi yaklaşımı sayesinde Türkiye Cumhuriyeti uluslararası toplulukta saygın yerini almaktaydı. Cumhuriyet’in ilk büyükelçileri yine bizzat Atatürk tarafından seçilmişti. Bu diplomatlar, Atatürk’ün ortaya koyduğu dış politika ilkelerini yürekten benimsemiş, kendilerini diğer devletlerin diplomatlarıyla eşit statüde gören, onlara aslaboyun eğmeyecek kişilerdi. Atatürk dönemi dış politikasının bundan böyle Türkiye’yi yönetecek olan kadrolara örnek oluşturması ümidiyle...
Atatürk’ün gerek cumhuriyet öncesi, gerek cumhuriyet döneminde izlediği akılcı, dik duruş sergileyen ve barış temelli dış politikasını bu kitap ile okuyucusuna sunmuş Sayın Tuncer. En büyük dış politika başarısı olarak da elbette Lozan Antlaşması, Hatay’ın Anavatana katılması ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi öne çıkıyor.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Atatürk’ün gerek cumhuriyet öncesi, gerek cumhuriyet döneminde izlediği akılcı, dik duruş sergileyen ve barış temelli dış politikasını bu kitap ile okuyucusuna sunmuş Sayın Tuncer. En büyük dış politika başarısı olarak da elbette Lozan Antlaşması, Hatay’ın Anavatana katılması ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi öne çıkıyor.