Bu sabaha karşı oğlumu askere yolladım. Tuhaf bir duygu. Ne sevinç ne de üzüntü. Bunun adı hasret ve hüzün olmalı. Artık onu elimde tutamam. İki yıla yakın bir zaman askeriyenin emrinde olacak. Hayat ne tuhaf. O küçücük bir bebekken onu soğuktan korumak için göğsünün üstüne yaslayıp rahatlar, derin uykulara dalardı. Nefes alışını yüreğimde hissederdim. Gideceği acemi birliği Suriye sınırlarında bir yerdeydi. Oradan dağıtılacağı yer de teröristlerin cirit attığı Irak ve İran sınırları olacaktı. Bir insan düşünüyordum; İngiltere sınırında doğmuş, Rodos Adası sınırlarında yaşıyor. Askerliği boyunca da hep sınır boylarında gezecekti. Bu kader değil de neydi?
Kitap Yorumları - (0 Yorum)