İnsan kalıbında olan herkes bu yola girebilir elbette. Ama Aleviler bin yıldır, hatta binlerce yıldır sürmekte, akmakta olan, başlangıçtan bu yana faaliyette olan kadim Yol’dalar, çağlayıp coşan, akan bir ırmak, elbette bu Yol Alevilerin kendi Yol’u. Alevi olmayanlar da aynı Yol’u kenardan takip edebilirler, Aleviliğe girmeleri gerekli değil. Otobana girmeden de otobana paralel gidilebilir. Ama Alevilikle çatışarak kimse bu Yol’u gidemez. Çünkü Alevilik tüm hayvanlarla, hayvanların sütüyle, sesiyle, bitkilerin özüyle, topraktaki, sudaki minerallerle, diğer aşkın yolcuları kadem kültürleriyle binlerce yıldır bu Yol’u birlikte akmışlar, nöbetini tutmuşlar, hizmet etmişler, çıtayı hep en yüksekte tutmaya çalışmışlar ve halen direniyorlar. Var olan Yol’un bekçileri Aleviler. Elbette Aleviliğin dışında, yani adı Alevi olmayan aynı Yol’da başka kültürler de var, Japon Şintao veya Zen yolcuları veya Tao yolcuları veya Aborjin, Altay şamanı, Meksika, Peru şamanı yolcuları. Yollarımız hep aynı. Ama yönü medeniyete dönük, gözünü para hırsı doldurmuş, kariyer, mevki, iktidar, din, millet, ırk gibi hırslarla yanıp tutuşanlar farklı yollardalar. Onlar bu Yol’a yabancılar ve fazla şansları olduğunu sanmıyorum. Eğer öyle olmasa, yine parası olanlar öne geçerdi, parayı bastırıp ya da orduları, tankı topu dayayıp Yol’a el koyar, Yol’u satın alırlardı değil mi? Oysa bu Yol satın alınmaz, el konulmaz, ordular, krallar hükümsüzdür. Dışarda insan eliyle yapılan her şey satın alınabilir, her şeye el konulabilir ama iş içerde, herkes kendisiyle kendisi uğraşmak zorunda, herkes kendi çilesini kendi çekmek zorunda, ister garip bir aşık, isterse saraylara sultan olsun, fark etmez.
Haydar Ersöz her zamanki gibi nokta atışı yapmış. Bu denli akışkan ve misasen bakımından müthiş deyiminde anlatmış Ak ve Karayı Batıl ile doğulu AŞK ILE
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Haydar Ersöz her zamanki gibi nokta atışı yapmış. Bu denli akışkan ve misasen bakımından müthiş deyiminde anlatmış Ak ve Karayı Batıl ile doğulu AŞK ILE