Kültürü, değerleri ve insan yapısı ile övünen toplumumuzun dokularına bir ışık altında bakıldığında manzaranın hiç de anlatıldığı gibi olmadığı görülmektedir. Dürüstlük, güven, ahlak, hoşgörü, toplumsal akıl ve toplumsal hafıza konularında sınıfta kalmış toplumun kurumlar temelinde de tam bir yozlaşmanın ve çöküntünün içinde olduğu söylenebilir. Olumsuz tutum ve davranışlar, bu ülkeyi, güven içinde ve huzurla yaşanabilir topraklar olmaktan çıkarmaktadır. Bu nedenle, övgüden daha fazla eleştiriye, özeleştiriye ve her yönüyle kendimizi sorgulamaya ihtiyacımız var. Bu yönüyle kitap, övülen toplumsal kültürün ve savunulan iğreti ve yozlaşmış tutumların yanlışlığına dönük bir manifesto niteliğindedir. Kitapta temel olarak, tutum ve davranış boyutuna yansıyan sorunlar, kültürel boyutlarla da ilişkilendirilerek tanımlanmaya, açıklanmaya ve sınırlı düzeyde de olsa bu sorunların nedenselliği ortaya konulmaya çalışılmıştır. Toplumsal sorunlar ve bunların sonuçları konusunda farkındalık yaratmak, bireysel ve toplumsal düzeyde ve kurumlar temelinde özeleştiriye ve sorgulamaya kapı aralamak, kitabın yazılmasındaki temel amaç olarak sunulabilir.