Aptal Hamdi’yle tanıştınız mı? Aptal dediğimize bakmayın, akıllı mı akıllı, cin gibi bir çocuk aslında. Ama o kendisine aptal denmesini istiyor. Bir gün Müjdat ağabeyinin kapısını çalıyor, Hamdi. Ve o pırıl pırıl zekâsıyla kalbini anında fethedip dostluğunu kazanıyor. Koskoca adamla küçücük çocuk nasıl dost olurmuş demeyin. Okuyun da görün…Hamdi Avustralya’ya gidiyor. Yanlış duymadınız, bizim çokbilmiş ufaklık Avustralya yolcusu. Bir yandan sevinçten içi kıpır kıpır Hamdi’nin bir yandan da buruk. Okuluna, arkadaşlarına, mahallesine öyle alışmış ki, tabii bir de Müjdat ağabeyine; onları nasıl bırakıp gideceğini kara kara düşünüyor. Ya Müjdat ağabeyi bu bir gün görmese özlediği minik arkadaşından nasıl ayrılacak?