Büyük bir devrim... Büyük toplumsal değişimler... Yeni değer yargıları, yeni yaşam ve düşünce tarzları. Ancak kişiler bir bocalama içindedir... Bir taraftan; asırlarca devam eden değer yargıları, düşünce tarzları ve dolayısıyla yaşam, diğer taraftan ise yeni kalıplar... İşte büyük ikilem, doğrular hangileri, yanlışlar neler?... İşte yeni Ankara ile yeni İstanbul... Ankaralı Dört Hanım'da iki aşk hikayesi etrafında, 1920 sonları ile 1930'lu yılların başlarındaki Yeni Başkent'le İstanbul'un sosyo kültürel örgüsü irdeleniyor. (Dr. Kriton Dinçmen)
Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki sistem değişikliğinden kaynaklanan buhran, Türkiye’yi farklı maksatlarla ziyaret eden iki Fransız’ın âşık olduğu iki Türk kadını üzerinden ele alınmıştır. Son derece yavan ve içerikten yoksun olan eser hem imla hem de tercüme bakımından da tam bir faciadır. Geçmişin inkârı üzerine kurulan yeni rejimin insanların hayatlarında meydana getirdiği değişiklik ve bunalımlara kısmen değinilmekle birlikte eser gezi tarzında iki aşk hikâyesine odaklanmıştır. 1930’ların Ankara’sı ile ilgili yetersiz de olsa fiziki ve sosyal gözlemler eserde yer almaktadır. Yazar kendince yeni rejimin geçmişi ve dinin dışlamasının sebeplerini aramaktadır.
Eserde yığınla imla hatası bulunmaktadır. Eserin tercümesi de tercümenin hiç de özenli olmadığını göstermektedir. Fransızca bilmemekle birlikte genel kültür bilgisiyle bile tespit edilen tercüme hataları gerçek bir inceleme yapıldığında herhalde durumun vahametini ortaya koyacaktır.
Baş kahramanlar;biri doktor biri yazar iki Fransız, biri savaşta (Fransız doktorun yanında ) hemşirelik yapmış dul biri mirasyedi iki Türk hanım.Zaman 1920 sonları ile 1930 lu yılların başı.Mekan İstanbul-Ankara. İki aşk hikayesi ve dönemin İstanbul ve Ankarası anlatılıyor.(Ancak anlatılanlar bir gezi kitabında bulabileceğimiz cinsten daha çok bir turist gözüyle anlatılmış).Her ne kadar kitabın arkasında ”Yeni Başkent’le İstanbul’un sosyo kültürel örgüsü irdeleniyor” diye yazıyorsa da.Çok başarılı olunamamış,oldukça yavan bir kitap.Kitabın tabiki kötüsü olmaz,bu da kötü bir kitap değil zaten.Sadece kitabın arkasında yazılan tanıtım yazısı ile içinde okunanlar birbiri ile çok örtüşmüyor.Ben hayal kırıklığı içerisinde okudum.Tavsiye edemiyorum.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki sistem değişikliğinden kaynaklanan buhran, Türkiye’yi farklı maksatlarla ziyaret eden iki Fransız’ın âşık olduğu iki Türk kadını üzerinden ele alınmıştır. Son derece yavan ve içerikten yoksun olan eser hem imla hem de tercüme bakımından da tam bir faciadır. Geçmişin inkârı üzerine kurulan yeni rejimin insanların hayatlarında meydana getirdiği değişiklik ve bunalımlara kısmen değinilmekle birlikte eser gezi tarzında iki aşk hikâyesine odaklanmıştır. 1930’ların Ankara’sı ile ilgili yetersiz de olsa fiziki ve sosyal gözlemler eserde yer almaktadır. Yazar kendince yeni rejimin geçmişi ve dinin dışlamasının sebeplerini aramaktadır.
Eserde yığınla imla hatası bulunmaktadır. Eserin tercümesi de tercümenin hiç de özenli olmadığını göstermektedir. Fransızca bilmemekle birlikte genel kültür bilgisiyle bile tespit edilen tercüme hataları gerçek bir inceleme yapıldığında herhalde durumun vahametini ortaya koyacaktır.
Baş kahramanlar;biri doktor biri yazar iki Fransız, biri savaşta (Fransız doktorun yanında ) hemşirelik yapmış dul biri mirasyedi iki Türk hanım.Zaman 1920 sonları ile 1930 lu yılların başı.Mekan İstanbul-Ankara. İki aşk hikayesi ve dönemin İstanbul ve Ankarası anlatılıyor.(Ancak anlatılanlar bir gezi kitabında bulabileceğimiz cinsten daha çok bir turist gözüyle anlatılmış).Her ne kadar kitabın arkasında ”Yeni Başkent’le İstanbul’un sosyo kültürel örgüsü irdeleniyor” diye yazıyorsa da.Çok başarılı olunamamış,oldukça yavan bir kitap.Kitabın tabiki kötüsü olmaz,bu da kötü bir kitap değil zaten.Sadece kitabın arkasında yazılan tanıtım yazısı ile içinde okunanlar birbiri ile çok örtüşmüyor.Ben hayal kırıklığı içerisinde okudum.Tavsiye edemiyorum.