“Başını çevirmeye gör, her an bir başka sürpriz. Yıkık bir duvarın çatlağından hatta üzerinden fışkırmış tozlu bir incir… Çağ yorgunu evlerin avlularında unutulsa da sevecenliğini hiç yitirmemiş, hem bodur hem gümrah bir nar ağacı. Sanki azıcık kulak versen; göçleri, ayrılıkları, açları fısıldayacak bir simge. Taşa oyulmuş bir motif ya da haç biçimli kuş tağaları.” “Bugün Antep Harbinde tepesi uçan Çınarlı camisinin hemen yanı başındaki Katolik Kilisesi’nin top kurşun yaralarıyla bezeli duvarları, biraz oturup da kulak verecek kişilere, sessizliğin diliyle kim bilir neler anlatacaktır. Ne dostluk, ne düşmanlık öyküleri…”