'Iraklis Mantakas sağken adaların ve Anadolu'nun en büyük ağası idi. Tüccar olarak şöhreti yukarıda İzmir'e ve aşağıda Antalya'ya ve daha da ötelere uzanıyordu. Adanın çoğu insanları ve Anadolu'dan daha başkaları onun yanında çalışıyorlardı: Onun çiftliklerinde ve işyerlerinde yine başkaları ona sünger getirmek için denizlerde, tarlalarında ve bahçelerinde çalışıyordu. Ölmüştü ama insanların ruhunda ağalığı hala sürüyor ve onları korkutuyordu. Bir yıl önce onu tabut içinde, sadık adamı Theodosis'in kayığı ile Halikarnasos'dan getirdiklerinde de böyle, hatta daha fazlası olmuştu. Sanki Kutsal Cuma imiş gibi şehrin ve bütün adanın kampanaları acı acı çalmıştı. O gün, adaların valisi Abidin Paşa da yanında yaverleri v esubayları ile gelmişti...'
İlgi ve merakla okudum. Sanki çocukluğumdayımda güzel bir masal dinliyor gibi hissettim. Konusu ve anlatımı iyi olduğu gibi çeviriside çok iyi. Ege adalarında, Muğla-Bodrum taraflarında bir çok malı ve toprağı bulunan, sevilen sayılan çalışkan bir Rum ağanın ölümünden sonra çocuklarının miras paylaşımı ve hayatları anlatılıyor. 19.yy sonları ve 20.yy başlarında savaş sebebiyle ayrılmadan önce Rum ve Türk halklarının içiçe ve dostça yaşantısına değinilmiş. Yazar objektif olarak hikayelendirmiş.
Okunmasını tavsiye ederim.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Çok güzel anlatılmış,özellikle Girit ve İstanköy kökenli Bodrumlu arkadaşlarımın okumasını istediğim bir kitap…
İlgi ve merakla okudum. Sanki çocukluğumdayımda güzel bir masal dinliyor gibi hissettim. Konusu ve anlatımı iyi olduğu gibi çeviriside çok iyi. Ege adalarında, Muğla-Bodrum taraflarında bir çok malı ve toprağı bulunan, sevilen sayılan çalışkan bir Rum ağanın ölümünden sonra çocuklarının miras paylaşımı ve hayatları anlatılıyor. 19.yy sonları ve 20.yy başlarında savaş sebebiyle ayrılmadan önce Rum ve Türk halklarının içiçe ve dostça yaşantısına değinilmiş. Yazar objektif olarak hikayelendirmiş.
Okunmasını tavsiye ederim.