"Sevgilim! (...) Cıgara içmekten vazgeçilebilir mi? Hikâye yazmaktan da, köralası, vazgeçemiyoruz. İşte bir müddettir ben de, elimde cigara, adam arıyor giibiyim. Ne kadar üstü başı düzgünler, suratı ciddiler, hali azametliler içinde kalmışım ki bir türlü hikayeme yanaşamıyorum." Sait Faik Abasıyanık'ın "Dört Zait" adlı hikayesinden. "Onun dünya nimetlerine dört elle sarılan yaşamak hırsını, şu dünyanın toprağını, suyunu, yemişini ve güneşini yudum yudum tadarken duyduğu yaşama sevincini düşünüyorum da, Sait Faik'siz edebiyat bana kasvetli geliyor. " Sabri Esat Siyavuşgil.
denize, balığa, insana dair yalın dille yazılmış öyküler. ben daha fazlasını bulamadım. sait faik abasıyanık öykünün üstadı olarak anıldığından okuyunca beni derinden etkileyeceğini umuyordum. son hikaye olan sinağrit baba bu fikrimden ayrı bir yerde yalnız. onu çok beğendim.
Sait Faik, bu kitabında kahve insanlarının hayatlarını gözlemlemiştir. Kahve insanları, bizim insanımızın çoğunluğunu oluşturuyor. Yani bizleri incelemiştir diyebiliriz bu kitap için. Okuyan her kişi kendinden bir şeyler bulur bu kitapta. Her şey olmasa bile bir şey vardır muhakkak satırlar arasında. Fakirlik, sır, duyarsızlık, cahillik, yabancılık, gençlik, talihsizlik, alışkanlıklar… Bu duygular bizimle ilgili olmayabilir mi? Sait Faik’e, YKY’ye ve Kitapyurdu’na çok teşekkür ediyorum. Tatlı tatlı okumayı seven herkese bu tatlı öyküleri tavsiye ediyorum.
bu kitaptaki “izmir’e”, “söylendim durdum”, “dört zait” gibi hikayeler; bir insanın duygu ve düşünce dünyasının karmaşıklığını bu kadar çarpıcı ve anlaşılabilir birşekilde anlatabilmesi açısından çok önemlidir. sait faik insanı, bu hikayelerinde, birçok duyguyu bir arada yaşatarak, derinden etkilyor.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Sinağrit Baba’nın olduğu kitap olması hasebiyle çok seviyorum bunu.
Bu kitaptaki tek başına Sinağrit Baba öyküsü bile paha biçilemez bir önem taşıyor. Türk edebiyatının en iyi öykülerinden.
denize, balığa, insana dair yalın dille yazılmış öyküler. ben daha fazlasını bulamadım. sait faik abasıyanık öykünün üstadı olarak anıldığından okuyunca beni derinden etkileyeceğini umuyordum. son hikaye olan sinağrit baba bu fikrimden ayrı bir yerde yalnız. onu çok beğendim.
Sait Faik, bu kitabında kahve insanlarının hayatlarını gözlemlemiştir. Kahve insanları, bizim insanımızın çoğunluğunu oluşturuyor. Yani bizleri incelemiştir diyebiliriz bu kitap için. Okuyan her kişi kendinden bir şeyler bulur bu kitapta. Her şey olmasa bile bir şey vardır muhakkak satırlar arasında. Fakirlik, sır, duyarsızlık, cahillik, yabancılık, gençlik, talihsizlik, alışkanlıklar… Bu duygular bizimle ilgili olmayabilir mi? Sait Faik’e, YKY’ye ve Kitapyurdu’na çok teşekkür ediyorum. Tatlı tatlı okumayı seven herkese bu tatlı öyküleri tavsiye ediyorum.
bu kitaptaki “izmir’e”, “söylendim durdum”, “dört zait” gibi hikayeler; bir insanın duygu ve düşünce dünyasının karmaşıklığını bu kadar çarpıcı ve anlaşılabilir birşekilde anlatabilmesi açısından çok önemlidir. sait faik insanı, bu hikayelerinde, birçok duyguyu bir arada yaşatarak, derinden etkilyor.