“İşte karşı karşıyasın. Haydi bakalım. Söyle söyleyeceğini. De diyeceğini. Dinler de. Tatlı tatlı dinler de. Sevgiden söz aç. Ne çıkar; o seni anlarsa değil, sen onu anlarsan bir şeyler olacak.(…)Birdenbire bulunduğumuz odanın kapısı açılıverdi. İçeriye rüzgâr girdi. Soğukla beraber yapraklarını dökmüş bir ağaç girdi. Ağacın arkasından duman, dumanın arkasından bir kuş, kuşun arkasından bir bulut girdi.” “Yılan Uykusu” adlı öyküden
Her şeyden önce; durum kurguları mükemmel oturmuş “Ustalık eseri” diyebileceğimiz bu son hikayeleri, kitabın sonunda Fikret Ürgüp’ün de belirttiği gibi, onu anlayabilmek adına bir mihenk taşı.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
“Yeryüzü seslerinden başka türlü bir ses, derinden, kulaç kulaç derinden bir ses işitiyordum…” Bu ses kesinlikle Sait Faik’in sesi…
Ne güzel hikayeler.
Sait Faik Abasıyanık’ın bütün kitaplarını çok seviyorum. Bu kitabı da çok seviyorum…
Her şeyden önce; durum kurguları mükemmel oturmuş “Ustalık eseri” diyebileceğimiz bu son hikayeleri, kitabın sonunda Fikret Ürgüp’ün de belirttiği gibi, onu anlayabilmek adına bir mihenk taşı.
Yine çok güzel bir Sait Faik hikayeleri okudum