Rus edebiyatının yaşayan efsanesi olarak kabul edilen Lyudmila Petruşevskaya, “yaşamın gölgesi”nin üzerine düştüğü insanların –özellikle de kadınların– yazarıdır. Yaşamın zorlukları, tuhaflıkları ve gizemi karşısında şartlar ne olursa olsun ayakta kalıp yola devam etme gayretindeki insanların öykülerini bazen gerçeklik içinde bazen de gerçekliği aşarak âdeta masalsı bir dünyada anlatır. Bu dünyada, sıradan ile sıradışı arasındaki görünmez perdeyi her aralayışında yeni, taze bir ışığın yenilmez insan iradesi üzerindeki yansımasını benzersiz bir biçimde, nakış gibi işler. Petruşevskaya’nın öyküleri aynı zamanda, hem etimize batıp canımızı acıtan hem de ruhlarımızdaki irini akıtan bir iğne gibidir. Evler, Cinler, Perdeler adıyla bir araya getirdiğimiz bu öyküler ile “fantastik gerçekçilik” diyebileceğimiz bir türün kendisine has örneklerini veren Petruşevskaya, Ayşe Hacıhasanoğlu’nun Rusça aslından çevirisiyle ilk kez Türkçede. “Şaşırtıcı ve olağanüstü… Harika bir kitap.” James Wood
Anneanneye bırakılan çocuklar, sorunlu aşklar, düşüp; düştüğü yerden kalkmaya çalışan kadınlar, Sovyet dönemi iç çalkantılar..
Gerçek ile hayalin tam da ortasından geçen hikayeler.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Merakla okuyacağım bir kitap. Güncel Rus eseri hiç okumamıştım merakla bitirmeyi bekliyorum.
Kadınların yaşamlarını, zorluklarını anlatan güzel bir hikaye kitabıydı. Hikayeler canlı ve çarpıcı.
Anneanneye bırakılan çocuklar, sorunlu aşklar, düşüp; düştüğü yerden kalkmaya çalışan kadınlar, Sovyet dönemi iç çalkantılar..
Gerçek ile hayalin tam da ortasından geçen hikayeler.
Yine bir Jaguar Kitap kalitesine yaraşır eser. Kalite yakıştırmasının altını özellikle çizmek istiyorum.
günümüzde de süregelen kimi problemleri güzel bir şekilde öyküleyen bir eser. özellikle kadın bakış açısı hakim