Hititler döneminden günümüze erişen bir ağıt.Yaklaşan büyük savaşın huzursuz edici gölgesinde, Hititler’in başkenti Hattuşa’da geçen bir yasak aşk öyküsü. Okura binlerce yıl öncesinden gönderilmiş hasret yüklü bir mektubu anımsatan Ninatta’nın Bileziği, insana ait zaafların ve aşkın yıkıcı gücünün binlerce yıldır hiçbir değişime uğramadığının da kanıtı. Ben bekledim ve yaşlandım.Dizimde takat kalmadı,Saçlarım kederli bulutlar gibi ağardı,Derim buruştu, gözlerimin feri söndü,Ben bekledim. Şimdi çok yorgunum.Şimdi ölüler ülkesinden esen rüzgâr üşütüyor tenimi.Şimdi zamanım kalmadı.Ama biliyorum bekleyişim bitmedi.Biliyorum, bedenimiz olmasa da ruhlarımız kavuşacak nasılsa.
Ahmet Ümit’in çoğu kitabını okumuş bir okuyucu olarak en sevdiğim diyemesemde okuması oldukça keyifli ve kısa bir kitap. Düz yazı değiş şiir biçminde kaleme alınmış olması alışık olmayan okuyucular için sıkıcı ve zorlayıcı olabilir. Çoçukluğu fabl okuyarak geçmiiş biri olarak benim için keyifliydi. (Kitabın konusu ya da dilini fabl la çok alakası yok sadece yazım biçmi benziyor)
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Ahmet Ümit’in çoğu kitabını okumuş bir okuyucu olarak en sevdiğim diyemesemde okuması oldukça keyifli ve kısa bir kitap. Düz yazı değiş şiir biçminde kaleme alınmış olması alışık olmayan okuyucular için sıkıcı ve zorlayıcı olabilir. Çoçukluğu fabl okuyarak geçmiiş biri olarak benim için keyifliydi. (Kitabın konusu ya da dilini fabl la çok alakası yok sadece yazım biçmi benziyor)
Olaylar düz yazı değil şiir biçiminde aktarılmıştı. Keyifliydi.
ahmet ümit polisiyesi diye bir şey var. okumayanlar kacirmasin bu kitabi.
Kısa, şiirsel bir dille yazılmış bir Ahmet Ümit kitabı.
Ahmet Ümit’in okuduğum en ince kitabı sanırım fakat etkisi bir hayli büyük.