Bestseller olmuş John Perkins’in ağabeyleri, Türkiye’yi nasıl alaya alırcasına aşağılayıcı raporlarla sözde reçeteler hazırlamış, bu kitapta görmek mümkün. Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları isimli kitaplarında Ekvador, Endonezya ve Panama’nın nasıl sömürüldüğünü anlatan Perkins’in ağabeyleri için Türkiye çok daha hafif ve kolay bir hedefti. Kitapta 1940-1950 Türkiyesini milattan önceki devirlerle kıyaslayacak kadar ileri gidebilmiş bu kalkınma reçetesi diye kölelik sözleşmesi sunan sözde ekonomistler.
Kitap, konu olarak çok önemli bir içeriğe sahip olmasına rağmen, gereğinden fazla kullanılmış görünen yinelemeleriyle okunabilirliği azaltıyor. Fakat Türk iktisadi tarihi açısından çok önemli 3 raporun özelliklerini anlamak için okumak da şart. Yazar, zannediyorum sayfa sayısını yarı yarıya düşürerek de aynı etkiyi verebilirdi okuyucuya. Bu kitap hakkındaki tek eleştirilebilecek yan budur.
Türk ekonomisi üzerine yapılan bu reçeteler tamamen amerikanın, sadece bizim ülkemiz adına değil,diğer az gelişmiş ülkeler adına da yapmış olduğu “kaleyi içten fethedeyim” politikası ile birebir örtüşmektedir.Amerikanın dünya ekonomisi üzerinde gerek tek güç olmak istemesi,gerekse de sadece ve sadece kendi menfaatlerinin çıkarları doğrultusunda yaptığı programlar tekrar tekrar da olsa kitapta güzel bir şekilde anlatılmıştır.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Bestseller olmuş John Perkins’in ağabeyleri, Türkiye’yi nasıl alaya alırcasına aşağılayıcı raporlarla sözde reçeteler hazırlamış, bu kitapta görmek mümkün. Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları isimli kitaplarında Ekvador, Endonezya ve Panama’nın nasıl sömürüldüğünü anlatan Perkins’in ağabeyleri için Türkiye çok daha hafif ve kolay bir hedefti. Kitapta 1940-1950 Türkiyesini milattan önceki devirlerle kıyaslayacak kadar ileri gidebilmiş bu kalkınma reçetesi diye kölelik sözleşmesi sunan sözde ekonomistler.
Kitap, konu olarak çok önemli bir içeriğe sahip olmasına rağmen, gereğinden fazla kullanılmış görünen yinelemeleriyle okunabilirliği azaltıyor. Fakat Türk iktisadi tarihi açısından çok önemli 3 raporun özelliklerini anlamak için okumak da şart. Yazar, zannediyorum sayfa sayısını yarı yarıya düşürerek de aynı etkiyi verebilirdi okuyucuya. Bu kitap hakkındaki tek eleştirilebilecek yan budur.
Türk ekonomisi üzerine yapılan bu reçeteler tamamen amerikanın, sadece bizim ülkemiz adına değil,diğer az gelişmiş ülkeler adına da yapmış olduğu “kaleyi içten fethedeyim” politikası ile birebir örtüşmektedir.Amerikanın dünya ekonomisi üzerinde gerek tek güç olmak istemesi,gerekse de sadece ve sadece kendi menfaatlerinin çıkarları doğrultusunda yaptığı programlar tekrar tekrar da olsa kitapta güzel bir şekilde anlatılmıştır.