"Hayatımızın seyir defterini hafıza tutar, onu temize çeken unutuştur.İnsan unuttuklarının gölgesinde yaşar." “Biz zamana tasarruf ettiğimizi düşünürken, zaman bizi sarf ediyor.” Modern insanın en büyük problemi varlıkladır. Kaosun, şiddetin, nefretin arasında iyiliği, güzelliği ve estetiği ararken bocalar. Çoğu zaman sorduğu sorulara bir cevap bulamaz ve geri çekilir. Oysa her geri çekilme insanın zaman karşısındaki acizliğini kuvvetlendirir, bu da insanı kaybedenler safına yerleştirir. İnsanın varlık problemini kazanabilmesi, hiç değilse bu problemle baş edebilmesi için soru sorması gerekir. Ben kimim? Öteki kim? Var olmak nedir? Yokluk neyi anlatır? Zaman sadece akıp giden şey midir? Hâlimden mi memnun olmalıyım yoksa mevcudiyetimden mi?.. Kelime dilin yapı taşı, cümle sözün evidir. Ötekiler Günü: İnsana açılan cümle kapısı; insanın eyleyişine, söyleyişine, yürüyüşüne, kırılışına... Soran, anlayan, şeylere ve görüntülere anlam katan, unutan, yalnız kalan insana insanca bakışlar… Tekin Şener, "Ötekiler Günü: Dil Bahçesinde Cümle Tarhları" kitabında insanın düğümlerini kelimelerle çözmeye çalışıyor. Evvela hikâyenin başından, yani çocukluktan başlıyor ve zamanları, mekânları, fotoğrafları, hayalleri yan yana koyarak insanı insana yakınlaştırmanın yollarını arıyor. Türkçenin tüm lezzetini ve zarafetini metinlerine taşıyor. Her okuyana birer ümit olabilmesi niyetiyle harfleri tane tane diziyor, öbek öbek cümleler seriyor…
Kesinlikle harika bir kitap. Gerek Türkçe’nin nasiĺ zerafetle işlenebilecegi, gerekse de hayata dair izdüşümlerin korkunç bir hayal gücüyle birlesince, dile nasil aktarilip adeta ete kemige büründüğünü gözler önüne seren bir kitap. Kitabı okurken gecirilen zaman, beyhude gecirilen degil, daha da kiymetlenerek akıyor…
Bir eser hayatlarimiza ancak bu kadar dokunabilirdi.
Bu kitap bizden biri…
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Kesinlikle harika bir kitap. Gerek Türkçe’nin nasiĺ zerafetle işlenebilecegi, gerekse de hayata dair izdüşümlerin korkunç bir hayal gücüyle birlesince, dile nasil aktarilip adeta ete kemige büründüğünü gözler önüne seren bir kitap. Kitabı okurken gecirilen zaman, beyhude gecirilen degil, daha da kiymetlenerek akıyor…
Bir eser hayatlarimiza ancak bu kadar dokunabilirdi.
Bu kitap bizden biri…
İlk deneme okuyan için fena değil. Ciddi kitap okuyan bu kitabı okumasın zaman kaybı…