Bir Aşk Hikayesi’nde başlıca kişi olan Héléne Grandjean genç bir dul kadındır; pek bağlı olduğu küçük kızıyla, dünyadan uzak yaşıyordur. Böylece dinginlik içinde yaşarken bir rastlantı, fırtınalar yaratır duygularında. Kızının hasta olduğu sırada çağırdığı doktor Henri Deberle’e yıldırım aşkıyla vurulur. Bu evli adamla coşkulu bir serüven yaşar. Bu sırada ilgisini gevşettiği kızı hastalanır ve ölür. Bunun üzerine, Héléne derin bir sarsıntı geçirerek sevdiği adamdan uzaklaşır. Kendi halinde bir adamla evlenerek yine o eski silik yaşantısına döner.
Bu kitabı okumanın en güzel tarafı,yaşantımızdan sanki bir parça bulmamız ve bunun sonucun da insanları daha iyi anlamamızı ve sevmemizi gerekli kılıyor.
Aslında kitabı okumadan önce önyargıyla yaklaşmıştım ama konuda pek de alışılmışın dışına çıkılmamasına rağmen anlatımın açık ve akıcı olması kitabın okur için zevk verici bir hal almasını sağlamış
kitap oldukca akıcı bir dille yazılmıs. fakat diger arkadaslarında soyledigi gibi sonu düşünüldügü gibi bitmiyor. sevmedig tekdüze ilişkisine devam eden helene sıradan biriyle evleniyor. aşkıyla evlenemiyor yani ama emile zola nın okunması gereken bir yazar oldugunu düşünüyorum. hoşunuza gidecegini tahmin ediyorum
Öncelikle yorum yazarken kitabı anlatmak yerine eleştirmenin çok daha iyi olacağını diğer yorumcu arkadaşlarıma iletmek isterim. Çünkü Zola’nın öyle akıcı bir üslubu var ki bir sonraki sayfadaki olayları (ki olaydan çok durum olmasına rağmen) bile merak ederken, sonunu öğrenebilmek için sabır dilediğim bir kitap. Hani kitap vardır, son sayfalara yaklaştıkça daha da yavaş okumaya başlarsınız, daha az okumaya başlarsınız, hiç bitmesin istersiniz, çünkü içindesinizdir artık onun kopamazsınız kolay kolay, bitince bile kaldırmazsınız hemen rafa, arada bakarsınız, seversiniz, bağlanırsınız kitaba, içindeki yaşama, insana… İşte öyle bir roman.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Bu kitabı okumanın en güzel tarafı,yaşantımızdan sanki bir parça bulmamız ve bunun sonucun da insanları daha iyi anlamamızı ve sevmemizi gerekli kılıyor.
Aslında kitabı okumadan önce önyargıyla yaklaşmıştım ama konuda pek de alışılmışın dışına çıkılmamasına rağmen anlatımın açık ve akıcı olması kitabın okur için zevk verici bir hal almasını sağlamış
kitap oldukca akıcı bir dille yazılmıs. fakat diger arkadaslarında soyledigi gibi sonu düşünüldügü gibi bitmiyor. sevmedig tekdüze ilişkisine devam eden helene sıradan biriyle evleniyor. aşkıyla evlenemiyor yani ama emile zola nın okunması gereken bir yazar oldugunu düşünüyorum. hoşunuza gidecegini tahmin ediyorum
Sradan, klasik bir aşk hikayesi. Sadece sonu beklendiği gibi bitmiyor hepsi bu. Ama anlatım açık ve anlaşılır
Öncelikle yorum yazarken kitabı anlatmak yerine eleştirmenin çok daha iyi olacağını diğer yorumcu arkadaşlarıma iletmek isterim. Çünkü Zola’nın öyle akıcı bir üslubu var ki bir sonraki sayfadaki olayları (ki olaydan çok durum olmasına rağmen) bile merak ederken, sonunu öğrenebilmek için sabır dilediğim bir kitap. Hani kitap vardır, son sayfalara yaklaştıkça daha da yavaş okumaya başlarsınız, daha az okumaya başlarsınız, hiç bitmesin istersiniz, çünkü içindesinizdir artık onun kopamazsınız kolay kolay, bitince bile kaldırmazsınız hemen rafa, arada bakarsınız, seversiniz, bağlanırsınız kitaba, içindeki yaşama, insana… İşte öyle bir roman.