Eflatun Hüzünler başlığı altında topladığı yirmi bir hikâyesinde Ayşe İlker, Türkçeyi ne kadar duru ve ne kadar latif bir şekilde kullandığını insanlık hâlleri üzerinden okuyucularına gösteriyor.“Hülya, mektubun devamını okuyamadı. İçinde tortop olan acılar, bir hıçkırıkla fırladı dışarı. Gözyaşları mektubun üzerine düştü. Eflâtun hüzünlü kadın, Melek, kokular, deri çantalar, parlak kıyafetler, topuz saçlar… Hepsi birbirine karışıp, mektubun üzerine kapkara bir görüntü olarak oturdu. Saçlarında uzak akraba kadının gözyaşlarını, sıcak nefesini hissetti. Gülümseyen bir kız resmi “Bu benim Meleğim” sesiyle kara görüntüyü yerinden kaldırdı.”
Üniversitede hocam olan Ayşe Hoca Türkçe nin tarihinin ve o ince karakteriyle dilin sevilmesine sebeptir.Öyküleri de dilin zenginliğiyle sıcak ve bize dairdir
Şu ana kadar okuduğum en güzel hikaye kitaplarında ilk sıralarda yer alacak bir kitap. Kitabın ele alınmasını şiddetle tavsiye ederim, zaten kitap kendisini okutturur, insan bir hikaye okudu mu diğer hikayeleri de okuma hissi uyanıyor ve bir çırpıda kitap bitiyor, inşallah yazarın diğer hikaye kitapları da çıkar.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Üniversitede hocam olan Ayşe Hoca Türkçe nin tarihinin ve o ince karakteriyle dilin sevilmesine sebeptir.Öyküleri de dilin zenginliğiyle sıcak ve bize dairdir
Kaleminize ve emeğinize sağlık
Canım hocamızın kıymetli eseri. Çok akıcı, etkileyici birbirinden güzel hikayelerdi. Kaleminize sağlık hocam
Şu ana kadar okuduğum en güzel hikaye kitaplarında ilk sıralarda yer alacak bir kitap. Kitabın ele alınmasını şiddetle tavsiye ederim, zaten kitap kendisini okutturur, insan bir hikaye okudu mu diğer hikayeleri de okuma hissi uyanıyor ve bir çırpıda kitap bitiyor, inşallah yazarın diğer hikaye kitapları da çıkar.
Hikayeler gayet güzel, hic beklemiyordum.