Osmanlı devlet idaresi ve cemiyet hayatında “ilmiye sınıfı” ile onun başı bulunan “Şeyhülislam”ın ehemmiyeti herkesçe bilinir. Bütün halk bu aydın zümreyi sayar, örnek alır ve verdiği kararlara “Şeriatın kestiği parmak acımaz” diyerek itirazsız uyardı.Fetvalar, halkın bu aydın zümreye en hususi noktalarına kadar ve bütün samimiyetiyle sorduğu hayat meselelerini ve onların da hakim olan Şeriat kanunlarına, örf ve adete göre gösterdikleri çözüm yollarını ihtiva ederler.Bu bakımdan fetvalar, gerek tarih ve sosyoloji, gerekse halk bilgisi tetkiklerinde ihmali imkansız kaynaklar durumundadır.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
İçinde sorular ve cevaplar şeklinde tertip mevcut. Cevaplar çok kısa ve öz. Fakat ilmihal olarak kullanılacak seviyede değil. Daha çok tarihçilere ve ilahiyatçılara hitap eden bir eser.
Osmanlı tarihiyle veya fıkıhla ilgili herkese okumalarını önereceğim bu eser tarihi boyutundan çok fıkıh yönüyle ön plana çıkıyor; hemen hepsi günlük yaşamda karşımıza çıkan temel insani meseleler üzerine olan bu fetvalardan çok şey öğreneceksiniz.
Kanuni Sultan Süleyman devrinin ünlü şeyhülislamı Ebussuud efendinin kendisine sorulan bazı konularda verdiği cevapları içeren bu kitabı okurken kimi fetvalara şaşırmadım desem yalan olur. Tarih içinde bazı konuların nasıl farklı bir mahiyet alabildiğini izlemek için güzel bir veri kaynağı olan bu fetvaları izleyerekl Osmanlı’nın 16. yüzyılındaki anlam dünyasını kavramak mümkün.”Cennet cennet dedikleriÜç-beş evle birkaç huriİsteyene ver Sen anı,Bana sSeni gerek Seni” diyen Yunus’umuz için Ebussuud Eendimiz fetva verse nasıl bir fetva olurdu? Cevabını bu eserde bulabilirsiniz ve sanırım benim gibi şaşar kalırsınız.