Karşıdevrim ve İsyan, geçen 30 yılda birkaç kuşağa yaşatılacak bu kapsamlı karşıdevrimin erken ve yetkin bir anlatısı ve tahlilinden ibaret değil; bu sürece karşı direniş ve isyanın dinamiklerini keşfetme kaygısı da taşıyor. Bu kaygıdan hareketle Marcuse, 'Yeni Sol'un kendinden sonra müdcadele alanını devralma potansiyeline sahip 'yeni toplumsal hareketler'e açık olması gerektiğini savunuyor. Kitabın 'Doğa ve Devrim' bölümünde Kadın Kurtuluş Hareketi, Çevreci Hareket, Siyah Hareket ve Barış Hareketi üzerine yazarın geliştirdiği 'sol' tezler, günümüz için de açıklayıcı ve yol gösterici özelliklerini koruyor.
Toplumsal Haraeketlere farklı bir sosyolojik perspektiften bakılmış…
Kitlesel eylem psikolojisi ve yakın tarihteki sol hareketlerin analizini içeriyor.
Kitabın birinci bölümü başlığına uygunken ikinci ve üçüncü bölümleri isyan kısmında, yapısında ve anlatısında farklılaşıyor. Marcuse okumaya başlamak için zannederim pek iyi bir seçim olmayacaktır.
Marcuse, kitabında proleteryanın büyük bir kesiminde devrimci olmayan bilincin egemen olduğunu ve ileri batı toplumlarında kapitalist gelişimin en yüksek basamağının en düşük devrimci potansiyeline denk düştüğünü bildirir. Marcuse, ileri kapitalist toplumlarda proleterya ile birlikte burjuvazinin de önemini kaybettiğini, bunun yerine ise, bilimsel-teknolojik akılcılık tarafından belirlenen bir egemenliğin öne çıktığını sık sık vurgular kitabında. Marcuse’un temel metinleriden iri olan kitabı, kitapyurdu üyelerine özellikle tavsiye ederim.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Toplumsal Haraeketlere farklı bir sosyolojik perspektiften bakılmış…
Kitlesel eylem psikolojisi ve yakın tarihteki sol hareketlerin analizini içeriyor.
İnce bir kitap olmasına rağmen eleştirel yaklaşımları yeni okumaya başlayanlar için biraz ağır gelebilir
Kitabın birinci bölümü başlığına uygunken ikinci ve üçüncü bölümleri isyan kısmında, yapısında ve anlatısında farklılaşıyor. Marcuse okumaya başlamak için zannederim pek iyi bir seçim olmayacaktır.
Marcuse, kitabında proleteryanın büyük bir kesiminde devrimci olmayan bilincin egemen olduğunu ve ileri batı toplumlarında kapitalist gelişimin en yüksek basamağının en düşük devrimci potansiyeline denk düştüğünü bildirir. Marcuse, ileri kapitalist toplumlarda proleterya ile birlikte burjuvazinin de önemini kaybettiğini, bunun yerine ise, bilimsel-teknolojik akılcılık tarafından belirlenen bir egemenliğin öne çıktığını sık sık vurgular kitabında. Marcuse’un temel metinleriden iri olan kitabı, kitapyurdu üyelerine özellikle tavsiye ederim.