Toplumun bir kesimi, eğitimsizliğin ve dini cehaletin sonucu hurafelere düşerken, bir kesimi de toplumun yapısını pek fazla önemsemeden keskin tavırlar almak suretiyle tekfir etme derecesine varan anlayışlar içinde görülmektedir. Bunun yanında Peygamberin Allah tarafından seçilmiş olmasının gereği olarak bulunan bazı özellikleri reddedilerek beşerilik vasfı öne çıkarılıp, Peygamber ve O'nun sünnetine karşı tavır alan düşünceler ortaya çıkmaktadır. Günümüz insanı bu ikilem arasında gidip gelmektedir. Biz bu çalışmamızda kavram ve mahiyet olarak sünnet ve bid'at kavramlarının teorik bir araştırmasını yapmaya gayret ettik.
dine sonradan sokulan uydurma şeyler bi’dattır.önemle kaçınılması gereken bir durum olan bidatlerle ilgili güzel bir eser.bu konuda bilinçlenilebilmek için güzel bir eser..
Batılıların “gelenek” adı altında, aynı seylermiş gibi değerlendirdiği “sünnet” ve “bid’at”in, başlangıçta tanımlarını vererek ayırt edilmesini ve doğru anlaşılmasını hedefleyen çalışma, özellikle Hz. Peygamber’in az anlaşıldığı ve sünnetinin hafife alınma çabalarının yoğunlaştığı bu günlerde okuyucusuna çok şeyler verebilecek türden. Sayın Yazarının titiz bir çalışma yapmasının yansıması olanca gücüyle kitapta hissediliyor. Bununla birlikte bu iki temel başlığın ayrı ayrı kitaplar halinde çalışıabileceği ve böylece anlatılmak istenilenlerin daha serbestçe sergilenebileceğini de, Sayın yazara, -kabul buyurursa- “bir öneri” olarak sunmak isterim. Bugün “din” olarak yaşanan ve insanımıza çare olarak sunulanların ne kadarının din olduğunu sorgulayan bireylerin bu çalışmayı mutlaka görmelerini öneriyorum.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
dine sonradan sokulan uydurma şeyler bi’dattır.önemle kaçınılması gereken bir durum olan bidatlerle ilgili güzel bir eser.bu konuda bilinçlenilebilmek için güzel bir eser..
Batılıların “gelenek” adı altında, aynı seylermiş gibi değerlendirdiği “sünnet” ve “bid’at”in, başlangıçta tanımlarını vererek ayırt edilmesini ve doğru anlaşılmasını hedefleyen çalışma, özellikle Hz. Peygamber’in az anlaşıldığı ve sünnetinin hafife alınma çabalarının yoğunlaştığı bu günlerde okuyucusuna çok şeyler verebilecek türden. Sayın Yazarının titiz bir çalışma yapmasının yansıması olanca gücüyle kitapta hissediliyor. Bununla birlikte bu iki temel başlığın ayrı ayrı kitaplar halinde çalışıabileceği ve böylece anlatılmak istenilenlerin daha serbestçe sergilenebileceğini de, Sayın yazara, -kabul buyurursa- “bir öneri” olarak sunmak isterim. Bugün “din” olarak yaşanan ve insanımıza çare olarak sunulanların ne kadarının din olduğunu sorgulayan bireylerin bu çalışmayı mutlaka görmelerini öneriyorum.